Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İki Şehrin Hikayesi

Charles Dickens

İki Şehrin Hikayesi Gönderileri

İki Şehrin Hikayesi kitaplarını, İki Şehrin Hikayesi sözleri ve alıntılarını, İki Şehrin Hikayesi yazarlarını, İki Şehrin Hikayesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
352 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitabi üçüncü defa okudum ve her okuyuşta aynı keyfi alıyorum. Fransız devrimi dönemine rastlayan bir aşk hikayesi. Hiç bir şeyin masum olmadığı "devrim" gibi anlamlı bir kelimenin bile anlamına ulaşması için geçirmek zorunda olduğu mücadele... Hiç bir şey masum değildir, devrimler bile...
İki Şehrin Hikayesi
İki Şehrin HikayesiCharles Dickens · Kaldırım Yayınevi · 201458,5bin okunma
"Ama bu saltanat çok hem de çok uzun sürdü. Belki herhangi bir değişim olmayacak. Olacaksa da bunu görmeye bizim ömrümüz yetecek mi bakalım?" "Ne yapalım yani? Ne olmuş! Zaferi göremeyeceğiz belki ama en azından zafere yardım etmiş olduk. Çabalarımızin hiçbiri boş değil."
Sayfa 168Kitabı okudu
Reklam
M. halkın gereksinimlerini pek onemsemezdi. Ona göre her şey kendi halinde gitmeliydi; yani o para kazanmaya devam etmeli, şanı daha da büyümeliydi.
Sayfa 102Kitabı okudu
Annemi düşünüyorum, o güzel kadını. Oysa şimdi ben ondan daha yaşlıyım ve hayallerimin bahçesinde gezindiğim çocukluğumu şimdi dün gibi hatırlıyorum.
İnsanlar hakkındaki kararlarımı kendim veririm. Başkalarının fikirlerine ihtiyaç duymam.
Hayır. İyi değilim. Benim gibi insanların iyi olması beklenemez. Yaşadığım hayat, bende ne sağlık ne sıhhat bıraktı.
Reklam
"Çaresizlik, aslında insanlara büyük bir güç verir "
Sayfa 313Kitabı okudu
Bunu düşünecek pek zaman yok bence. Tek derdimiz geçinmek. Sabahtan akşama dek para kazanmayı düşünüyoruz yalnızca. Halkı düşünecek kadar zihnimiz boş değil...
Sayfa 171Kitabı okudu
İnsanlar bazen karşılarındakini, kalben uzak oldukları için anlamakta güçlük çekerler....
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Bu tür şeyler yalnız hayal edilince etkili olur... Anlatınca etkisini yitirir...
Acılar bitti artık. Seni her şeyden kurtarmaya geldim ben...
Konuşacak kimsesi olmayan bu adamın sesi gitgide kısılmıştı elbet... Canlılığını yitirmiş bu ses duyani maziye, çok uzaklara götürüyordu... Yerin altından geliyormuşçasına boğuktu. Terk edilmişliğin, çaresizliğin, bir başınaligin sesiydi bu..
"Tekrar hayata dönmekten ümidini kesmiş miydin?" "Elbette, uzun, hem de çok uzun süre önce." "Evet, evet, söylediler bana." "Peki sen yaşamak istiyor musun?"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.