Kısa ve oldukça akıcı bir kitaptı. Karakterlerden bazılarına hiç ısınamamış olsam da, okurken genellikle keyif aldığımı dile getirebilirim. Zaten sade bir dili olduğu için hikaye akıp gidiyordu...
Ada, hikayenin ana karakteri... Sahaflara bırakılan kitapların arasındaki notların, mektupların peşine düşen geçmişi aydınlatmaya çalışan bir arkeoloji öğrencisi. Bir gün, denk geldiği kitapta Esmerperi ve Kozalak'ın mektuplarını bulur. Aşklarına hayran kalır. Zaten kendi annesi babası da olmayınca, onların hikayesinin peşine düşer.
Kızlarını bulabilmişler mi, hikayeleri nasıl bitmiş diye bir merakla kendisini bu hikayenin peşinde bulur.
Aynı zamanda, kendi aşk hikayesini de yaşar. Barış'la. Kütüphanede gördüğü, gülümsediği ama asla konuşamadığı o adamla...