Seçme hakkı bir paradokstur, der Renata Salecl. Ne kadar çok seçeneğimiz varsa, neyi seçeceğimize dair gerginliğimiz o derece artar. Seçimlerimiz sosyal olarak da yönlendirilir. Hiçbir zaman sadece "kendimiz için" alışveriş yapmayız; farklı derecelerde de olsa başkaları için alışveriş yaparız aslında. Moda ya da önem verdiğimiz birilerinin (arkadaşlarımızın, iş arkadaşlarımızın, ailemizin) zevkleri tarafından yönlendiriliriz.