Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kültür ile Medeniyet Arasında

İkondan Kanona

Besim Dellaloğlu

İkondan Kanona Sözleri ve Alıntıları

İkondan Kanona sözleri ve alıntılarını, İkondan Kanona kitap alıntılarını, İkondan Kanona en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gelenek sadece nesilden nesile bir geçiş ya da yumuşak bir aktarım süreci değildir; aynı zamanda geçmişteki deha ile şimdiki yönetimler arasında bir çatışmadır ve kazananın ödülü de edebî olarak hayatta kalmak ya da kanona dahil olmaktır.
Türkiye'de eğitim belki de II. Mahmut'tan beri daha çok meslek ve uzmanlık çerçevesinde düşünülüyor. Onun üzerinden bir Tanzimat, iki Meşrutiyet, bir Cumhuriyet, sayısız darbe ve yeni anayasa gündeme geldi. Ama bu bakış bence hiç değişmedi. Oysa bu maarifin sadece bir yanı olabilir. Bildung yani maarif kaliteli insan yetiştirme faaliyetidir. Türkiye'nin en önemli genetik açığının burada olduğunu düşünüyorum.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Türkiye'de "laik" ve "seküler” sıfatları kabuk bağlamış ve siyasallaşmıştır. Türkiye'de dindarlık artık siyasi bir kimliğe dönüşmüştür. Devletin bir sıfatı olması gereken laikliğin bir siyasi kimlik haline gelmesi gibi, dindarlık da bir siyasi kimlik olmuştur. Bu anlamda din ve siyaset alanlarını birbirlerinden ayırt etmek neredeyse mümkün değildir.
Sayfa 115Kitabı okudu
Türkiye herkesin kendisi gibi düşünmesini isteyenlerin ülkesi.
Sayfa 146Kitabı okudu
Bir kesimin kendini Batılı", diğer bir kesimin kendini "Doğulu" gördüğü bir toplam "modern" olabilir mi? Batı'da Bach dinleyene "muhafazakâr" denir mi? Ama bizde Dede Efendi dinleyene denebiliyor. Batı'da Mevlana okuyana "Doğu hayranı yozlaşmış aydın" deniyor mu? Ama bizde Shakespeare okuyana denebiliyor. Bir farkla elbette: "Batı hayranı yozlaşmış aydın".
Modernleşme projesi Türkiye'de laikleşmiş bir toplumsal taban yaratmıştır. Ama bu dindarların siyasallaşması pahasına olmuştur. Biraz önce söz ettiğim Ahmet Hamdi Tanpınar hakkındaki kitabımda, Türkiye'nin modernleşmeden modernliğe doğru hareket ettiğini iddia etmiştim. Aynı şeyi teoloji-politikten, ekonomi-politiğe hareket şeklinde
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Türkiye'de devlet sadece politik bir aktör değildir, aynı zamanda teolojik bir aktördür. Türkiye'de devlet Vatikan'dır. Dinin, dindarlığın ne olduğunu, nasıl olması gerektiğini devlet tanımlar. Bu, 1930'larda da böyleydi. Bugün de böyle. Türkiye'nin politik teolojisinin temel kuralı budur.
Sayfa 121Kitabı okudu
A.Hamdi tanpınar.... günlükler
Solcu gizli, musır ve cahil. Sağcı, milliyetçi geçinenlerin hepsi cahil ve kupkuru. Ortadakiler darmadağınık. Hemen hepsi zevksiz ve tahammülü güç. Biraz zevki ve anlayışı olanlar kıskanç. Yarabbi ne kadar yalnızım.
Çok daha geniş ve derin bir entelektüel kamusal alana ihtiyacımız var. Üstelik bu alanın mümkün olduğu kadar diyalojik olması, farklı mahalleler arasında geçişkenlikler içermesi lazım. ve bu ülkede birilerinin kendi mahalleleri, ideolojileri kadar bu alanı savunmasına ihtiyaç var. Ancak bu şekilde nitelikli eleştiri üretebiliriz. Nitelikli eleştiri üretmekle, nitelikli fikir üretmek, nitelikli toplum, nitelikli hayat üretmek aynı şeydir. Bunun için öncelikle kanonik bir bilince ihtiyacımız var. Herkes istediği fikre, ideolojiye, harekete ait hissedebilir ama bütün bunların içinden geçen, iletişimi mümkün kılan bir yanımız da olmalı. Türkiye'de birçokları yerlilikten, gelenekten söz ediyor ama bence eksik olan bu "kanonik bilinç”.
Sayfa 139Kitabı okudu
Türkiye'deki laiklik siyaseti hedeflediğinin tam tersi sonuçlara neden olmuştur. Devlet, laiklik siyasetiyle, din ile siyaseti birbirlerinden ayırt etmek ya da kendisine göre bunun tek yolu olarak dini kontrol etmek istemiştir. Sonuç, din ile siyasetin birbirlerine daha da yakınlaşması, hatta dinin devleti kontrol edebilir hale gelmesi olmuştur.
Sayfa 119Kitabı okudu
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.