Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İlerisi İçin

Oktay Sinanoğlu

İlerisi İçin Gönderileri

İlerisi İçin kitaplarını, İlerisi İçin sözleri ve alıntılarını, İlerisi İçin yazarlarını, İlerisi İçin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Abdülhamit'in devri bütün Batı sömürgecilerinin dünyaya saldırıp paylaştığı yıllardır. Abdülhamit denge siyasetiyle bir karış toprak kaybetmemiştir. O şartlar çok ağırdı. O şartları bilen yok. Osmanlı o ağır şartlarda dünyanın en büyük devletlerinden biri olmayı sürdürmüş ve toprak vermemiştir. 1918'e kadar Osmanlı büyük devlettir. Yani şu İttihat Terakki ülkeyi Almanların kıçına takıncaya kadar. Osmanlı'ya küfredenler önce İttihat Terakki'ye bir baksınlar.
Reklam
"Eski Türkçe'nin sadeleştirilmesi, şanlı Osmanlı atalarımıza yöneltilen düşmanlıkla karıştırılmamalıdır. Ona düşmanlık, babana, dedene, kendine düşmanlıktır. Ayrıca unutmayalım ki, Selçuklular, sonra Osmanlılar olmasaydı bugün Türkiye'de ne bir Türk ne de Türkçe olurdu"
"Eski Türkçe'nin sadeleştirilmesi, şanlı Osmanlı atalarımıza yöneltilen düşmanlıkla karıştırılmamalıdır. Ona düşmanlık, babana, dedene, kendine düşmanlıktır. Ayrıca unutmayalım ki, Selçuklular, sonra Osmanlılar olmasaydı bugün Türkiye'de ne bir Türk ne de Türkçe olurdu"
Sinanoğlu'nun üzerinde durduğu diğer bir husus ise gençlerin yönsüz yetiştiriliyor oluşu. Zihni çalıştırmak için ve hayatımızın her alanında daha mantıklı kararlar verebilmek için Matematik öğreniminin oldukça önemli olduğunu vurgulamasının yanı sıra bireyin çok yönlü olması gerektiğini ve kendisini birçok alanda geliştirmesinin büyük önem taşıdığını savunan Sinanoğlu, Türkiye'yi yönsüz, dümensiz, yelkensiz ve rotasız bir gemiye benzetiyor. En ufak dalgalarda çalkalanıp durmamız ise ne yazık ki bu fikri destekler nitelikte. Peki biz umudumuzu kaybedip batacak mıyız? Yoksa elimizden gelenin en iyisini yapıp rotamıza sağ salim varacak mıyız? Bu yolda azimle devam edebilmek adına Ali Fuat Başgil'in Gençlerle Başbaşa eserini kendinize rehber edinebilirsiniz.
Hiçbir Türk devletinde yabancılara vatan toprakları ne verilmiştir, ne de parayla satılmıştır.
Reklam
Türkiye'de herkesin üniversiteye gidip üniversiteli olması saçma sapan bir şeydir. Bu dünyanın başka hiçbir yerinde olmaz.
Bu gönüllerin adım adım geleneklerin kesip atılması. Ne dilini ne tarihini öğretiyor. Sonra birtakım yalanlarla kendi atasına düşman ediyor. Tarihinden habersiz, düşünemeyen, sorgulayamayor nesil yetiştiriliyor. Şimdi dolayısıyla bu olduktan sonra. Daha önce de yazdık. Bu yabancı dille eğitim işin korkut bir boyutudur. Bu eğitimle Türkçe gider, Türkçe gidince Türkiye gider. Ta öncelerden yazdık da sonra kitaba aldık. Türkçe gidince Türkiye gider, çünkü Türkçe gidince ruhun gider. Neyin varsa her şeyin gider. Ondan sonra böyle kendi eliyle tapularını teslim edenler gittikçe artar. Bugün köylere kadar inmiştir. Bunu yapmadan önce sanayini yok ettiler. Özal'la başladı. Önce sanayi hızla gelişiyordu. Hatta 70'lerin sonuna doğru Japon mucizesinden sonra ikinci olarak Türk mucizesinden bahsediliyordu dünyada. Böyle bir gelişme vardı. Önce sanayini yok ettiler. Dışardan iki kavram icat ettiler: Özelleştirme, küreselleştirme. O zaman dedim bak şimdi dünyada neler olacak ve oldu. Bunu birçok ülkede de yaptılar. Kendi ülkelerinde bile yaptılar. Sanayiyi yok ettiler, arkadan tarımı, hayvancılığı yok ettiler. Ondan sonra böyle ülkelerde millet açlıktan ölüyor. Zengin ülkelerde.
Sayfa 106Kitabı okudu
Bir de su misale bakın: Türkçe'de "münakaşa", "müzakere", "münazara” birbirine yakın ama önemli değişik anlamlara gelir. Bunları atıp (tasfiye edip), yerine sâdece, kendisi de çok güzel bir "Kök Türkçe" sözcük olan "tartışmayı”koyarsanız dili fakirleştirir, yaratılan boşluğa "Tarzanca" kelimeler dolmasına yol açarsınız
Şimdilerde, hayatında bir tek Türkçe kitap okumamış, okumak istese de artık okumakta zorluk çeken evrenkent ( üniversite ), hatta doktora öğrencilerine rastlanır oldu.
Reklam
Bir ülkede resmi dil çoğunluğun anadilidir, Türkiye'nin resmi dili, şemsiye dili, dolayısıyla eğitim dili Türkçedir.
Türk milletini tarihten silmek için dışardan ve içerden Türk'ün başına bela edilmiş olan yabancı dille ( özellikle İngilizce bozuntusu bir "Tanzanca" ile ) eğitim ihanetine son vermek olmalıdır.
Avrupa Birliği, 'Türkiye Müslüman ülkedir diyerek almıyor zan ettiriliyor. Buranın dosdoğru bir Müslüman Ülke olmadığını onlar bilmiyor mu sanki? Çok iyi anlıyorlardır. Onlar, AB içinde İngiltere gibi bir ajan ülke daha istemiyorlar da, onun için almıyorlardır. Sen kendine sahip olsan, biraz bağımsız olsan, haysiyetini, her şeyini yitirmiş bir ülke olmasan; adam seni alacak, sana yalvaracak. Hattâ biz "Eksik olmayın, teşekkür ederiz de, hele bir düşünelim" diyeceğiz.
Demeli, doksan, doksan beş sene evvel dünyanın neresinde bir Türk'ün kılına dokunulsa, hatta herhangi bir Müslüman'ın kılına dokunulsa, Büyük Türk Devleti, Devlet-i Aliyye-i Osmaniye, Sultan Abdülhamit (ve önceki ve sonraki Han'larımız) devreye girer (ne olacağını da önceden haber alırlardi); onlarla meşgul olur, onları kurtarırlardı. Hiç olmazsa alır buraya yerleştirirlerdi. Atatürk de tüm dış Türklerle hep meşgul olmuştur. Bir de şimdiki hâlimize bakın! Aman ne çağdaşlaştık, ne batılılaştık! Şu hâle bak!
..."Türk kalarak muasır medeniyetin de önüne geçmek" ilkesi klavuzumuzdur.
17 Şubat 2006Kitabı okudu
148 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.