Bir peygamber meclisinde Ashabdan biri uzaktaki bir sahabiyi gösterip '' Ya Resulullah! Ben bu insanı çok seviyorum'' dediğinde, Efendimiz'in mukabelesi, ''Peki, o bunu biliyor mu?'' şeklinde olmuştur. Cevap ''hayır'' olduğunda, Resul-i Ekrem (asm) ''Sevgini ona haber ver '' buyurmuştur. Bunun üzerine söz konusu sahabinin koşup öteki mümine sevgisini bildirdiğinde aldığı karşılık ise, bu müminin sevgiye ne kadar da layık olduğunun habercisidir. ''Ey filan! Seni Seviyorum'' diyen mümin kardeşine bu sahabinin verdiği cevap şudur: '' Beni Kendisi için sevdiğin Allah da seni sevsin!''
“Öfkeyi defetmenin en kuvvetli çaresi, hakiki tevhidi hatıra getirmektir. Bu, Allah'tan başka failin olmadığını, O'nun dışındaki her failin O'nun bir âleti olduğunu bilmektir. Kime bir başkasından hoşuna gitmeyen birşey gelecek olursa, hemen hatırlasa ki eğer Allah dileseydi bu olmazdı, öfkesi daılır. Çünkü, böyle düşündüğü halde öfkesinin devamı, onun Allah'a öfkelendiğini ifade eder. Bu ise, ubudiyete aykırıdır”
•• Necmeddin et- Tûfî