Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şamua, İki Renk, İthal Termo Deri Cilt Büyük Boy

İlk Dönem Eserleri

Bediüzzaman Said Nursî

İlk Dönem Eserleri Gönderileri

İlk Dönem Eserleri kitaplarını, İlk Dönem Eserleri sözleri ve alıntılarını, İlk Dönem Eserleri yazarlarını, İlk Dönem Eserleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
insanın önünde iki yol var. O yoldan birinde nefsi ve şeytanı dinleyip gitse, esfel-i sâfilîne düşer. Diğerinde, hak ve Kur'ân'ı dinleyip gitse, âlâ-yı illiyyîne çıkar, kâinatın bir takvim-i zîşanı olur.
Nasıl ki, bir adam, elindeki bir âyineyi güneşle mütele'le'olan, yani parlayan bir denize mukâbil tutsa, hem deniz, hem güneş, hem dağlar âyinesinin içine girer. Eğer, aşk veya istiğrakla bir nev'i sekri de varsa, avucundaki âyinesini, denizden daha büyük tevehhüm eder. Hem her makamın bazı zılleri bulunur. Zıllı, asıl zannetse, şatahata düşer.
Reklam
Eğer ubudiyetinde tam bu kasra malik olsa, sultanlar ve güneşler, onun kasrının ecza ve ahcârı hükmüne girerler.
Fakat muhabbetullahı tazammun eden imanın nuruyla münevver olan İslâmiyetin terbiyesiyle tekemmül eden insaniyet cihetinde, ubudiyeti içinde bir sultan; ve cüz'iyeti içinde bir küllî; hakareti içinde makamı pek büyük ve daire-i nezareti pek geniş bir nâzırdır
İnsan, cismaniye-i nebatiye ve maddiye-i hayvaniye cihetinde sağîr bir cüz'î, hakîr bir cüz, fakir bir mahlûk, zayıf bir hayvandır ki, mevcudat-ı dehhaşe-i seyyale-i mütemevvicenin dalgaları içinde çalkanıp gidiyor.
O Rahmân'ın rahmetinin derece-i vüs'atini ve servetinin derece-i kesretini ve ittikan ve intizam içinde cûd-u mutlakını göstermesine mukâbil, tahmid ve tâzim içinde iftikar ile sual etmektir.
Reklam
Mün'im-i Hakikînin, maddî ve mânevî nimetlerin lezaiziyle insanı perverde etmesine mukabil, fiil ve hâl ve kal ile, hatta elinden gelse bütün havassı ve letâifiyle O Mün'im-i Hakikîye şükür ve hamd etmektir.
Rahîm-i Kerîmin semerat-ı rahmetinin müzeyyenatıyla kendini teveddüd sûretinde sevdirmesine mukabil, Ona hasr-ı muhabbet ve taabbüd ile tahabbüb etmektir.
Fıtratın letâif ve müzeyyenatını temâşa etmekle, Fâtırın mârifetine ve rüyetinin temaşasına iştiyak göstermektir.
Künûz-u mahfiye olan esmâ-i Rabbaniyenin cevherlerini mizan-ı idrakle tartmak ve kıymet vermektir.
Reklam
Esmâ-i kudsiye-i İlâhiyenin nukuş-u bedayikârânelerini birbirine gösterip dellâllık etmektir.
Evet insan, şu dünyaya bir misafir olarak gönderilmiş. Ve insana mühim istidâdât ve o istidâdâta göre mühim vezâif tevdi edilmiş. Hem insan, insan olmak için, kendine göre bir derece bu gayeye çalışmalıdır.
Evet insan, çendan nefsinde ve sûretinde hiçtir ve hiç hükmündedir. Fakat vazife ve mertebe noktasında, şu kâinat-ı muhteşemenin seyircisi ve şu mevcudatın lisân-ı nâtıkı ve şu kitab-ı âlemin mütâlaacısı ve şu müsebbih ve âbid mahlûkatın nâzırı ve ustabaşısı hükmündedir.
Ey Said! Madem ki iş böyledir; gurur ve enaniyeti bırak. Dergâh-ı ulûhiyetinde, acz ve zaafını, fakr ve fâkatını istimdat ve lisân-ı tazarru ve ubudiyetle ve duayla ilân et. Ve de: حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ [ 1 ]
489 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.