İlk Kim Değişti
Ömer Faruk Lekesizİlk Kim Değişti Sözleri ve Alıntıları
İlk Kim Değişti sözleri ve alıntılarını, İlk Kim Değişti kitap alıntılarını, İlk Kim Değişti en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
- O zaman her şey eskiden daha mı güzeldi?
- Sadece eskiden değil, eskiler de güzeldi.
Bir kalemle ayırabilseydik iyiyi, kötüyü, gerçeği, sahteyi ormanlarımızda daha çok ağaç, gökyüzümüzde daha çok kuş, denizlerimizde daha çok balık olmaz mıydı?
Zaman, intikamını bugüne saklamış. Zaman, hatıraları kökünden söken öfkeli bir rüzgâr olup esmekte.
- İnsanlar gerçekten severdi birbirini.
- Şimdi sevmiyorlar mı?
- Seviyormuş gibi yapıyorlar. Halbuki seviyormuş gibi yapmak, sevmekten daha zor. Her an tetikte olmak lazım, çünkü her an yakalanabilirsin.
Doğayla savaşıyor insanoğlu; kazanırsa kaybedecek bu savaşı. Topla mermiyle, kılıçla süngüyle, tankla uçakla değil poşetle hücum ediyor insan, doğanın üzerine. Cephane depolarında pet şişeler, pipetler, kullanılmış maskeler, izmaritler var.
İnsana zor geliyor güneşin yanında durmak, çünkü umutlu olmak mücadele istiyor. Çuvalı ters düz edip, yere çalmak sabır gerektiriyor. Ama umutsuzluk en kolayıdır. Hiçbir şey yapmamak, bir çuvalın karşısında oturup kederlenmek zahmetsizdir. Yenmek güç isterken, yenilmek ise pes etmekle başlar. İnsan en çok da kendisine mağlup oluyor. Bir kendisine söz geçiremiyor. Bir türlü çuvalın altını üstüne getiremiyor.
"Hayatlar ne kadar da yabancı insana,
hâlbuki hayatlar ne kadar da iç içe.
Ne zaman yabancı olduk birbirimize bu
kadar? Ne zaman karar verdik yüzümüzü başka yüzlerden kaçırmaya?
Başka seslerden ne zamandır korkuyoruz?
Neden bu kadar yalnızız?
Kim öğretti bize kalabalıklar içinde ıssız kalmayı? ..."
Ömür nerede birikiyorsa orada tükeniyor. İnsan, kendini nasıl hissediyorsa o oluyor. Nasıl görünmek istiyorsa ona dönüşüyor, ne kadar sevilmek istiyorsa o kadar seviliyor. İnsan, kendi belirliyor, kendi düzenliyor etrafını.
En son ne zaman kendinle karşı karşıya geldin? Ne zaman konuştun kendinle?
Sayfa 25Kitabı okudu
"Umut ve umutsuzluk iki kurt gibi içimizde ve sürekli birbiriyle yarış içerisinde. Kimin kazanacağına ben karar vereceğim. Ben hangisini daha çok beslersem o galip gelecek. "
Mevlana o rafine Türkçesi ve tevazusuyla şöyle açıklıyor saygının nasıl meydana geleceğini: "Kelimelerinizi yükseltin, sesinizi değil. Çiçekleri büyüten yağmurdur, gök gürültüsü değil."
-İnsanlar gerçekten severdi birbirini.
-Şimdi sevmiyorlar mı?
-Seviyormuş gibi yapıyorlar. Halbuki seviyormuş gibi yapmak, sevmekten daha zor. Her an tetikte olmak lazım, çünkü her an yakalanabilirsin.
Sayfa 18Kitabı okudu
Neden bu kadar yalnızız? Kim öğretti bize kalabalıklar içinde ıssız kalmayı? İlk kim başlattı selamı sabahı kesmeyi komşusuyla? Bir tanıdık görünce yol değiştirmeyi, telefonu meşgule alıp yoğunmuş gibi davranmayı? İlk kimin doğum gününü kutlamayı unuttuk? ilk kez kimden, neden kaçmaya başladık?
Sayfa 39Kitabı okudu
Gülen herkesi mutlu, suskunları hüzünlü sanıyor insan hep.
Sayfa 39Kitabı okudu
Bir kalemle ayırabilseydik iyiyi, kötüyü, gerçeği, sahteyi ormanlarımızda daha çok ağaç, gökyüzümüzde daha çok kuş, denizlerimizde daha çok balık olmaz mıydı?
Sayfa 8Kitabı okudu