Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İmam-ı Rabbani

Necdet Tosun

İmam-ı Rabbani Sözleri ve Alıntıları

İmam-ı Rabbani sözleri ve alıntılarını, İmam-ı Rabbani kitap alıntılarını, İmam-ı Rabbani en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rivayete göre, İmâm-ı Rabbânî henüz küçük bir çocuk iken hastalanmış ve çok zayıflamıştı. O dönemde babasının dostlarından ve Kâdirî şeyhlerinden olan Şeyh Kemâl (Keythelî) Sirhind’e gelince, çocuğunun zayıflamasına üzülen babası çocuğu yanına alarak Şeyh Kemâl’e götürdü ve şifâ için dua etmesini istedi. Şeyh Kemâl çocuğu görünce hürmet için ayağa kalktı ve onun daha uzun yıllar yaşayacağını, büyük bir veli olacağını söyledikten sonra, Abdülkâdir Gîlânî’ye ait olup kendisine intikal etmiş olan hırkasını torunu Şâh Sikender’e verdi ve: “Bu hırkayı ileride bu çocuğa vereceksin.” diye vasiyet etti. Şeyh Kemâl bir süre sonra vefat ettiğinde İmâm-ı Rabbânî henüz yedi yaşında idi.
Fârûkî
İmâm-ı Rabbânî Ahmed Sirhindî hicrî 14 Şevvâl 971 (26 Mayıs 1564) tarihinde Hindistan’ın Sirhind kasabasında doğdu. Soyları ikinci halife Hz. Ömer el-Fârûk’a dayanan Kâbil asıllı bir aileye mensuptur. Bu sebeple İmâm-ı Rabbânî Ahmed Sirhindî’ye “Fârûkî” ve “Kâbilî” nisbeleri de izâfe edilmektedir.
Reklam
Günahkârın boynunu bükmesi, ibadet edenin göğsünü kabartmasından daha iyidir.
Müceddid-i Elf-i Sânî
İmâm-ı Rabbânî Ahmed Sirhindî 17. yüzyılda Hin-distan’da yaşamış bir âlim ve sûfîdir. O bir taraftan İslâmiyet’in Kur’ân ve sünnet çizgisinde yorumlanması ve toplumun hurafelerden arındırılması için mücadele etmiş, bir taraftan da tasavvuf yolunun yüksek tecrübelerine erişip edindiği bilgileri dostları ile paylaşmıştır. Yaşadığı dönemdeki padişahların İslâmiyet’e aykırı uygulamalarına sessiz kalmayan İmâm-ı Rabbânî, hapsedilmeyi göze almış; ancak ilkelerinden ve mücadelesinden vazgeçmemiştir.
İmâm-ı Rabbânî bir defasında hasta olmuştu. Hastalık esnasında yemek için on bir tane kuru üzüm istediler. Hizmetçi bu üzümleri huzurlarına getirince İmâm-ı Rabbânî murakabe ve tefekkür ile meşgul oldu. Bir müddet sonra başını kaldırıp: “Çok garip bir hâl gördüm. Bu üzümleri önüme koydukları zaman hepsinin Allah Teâlâ’ya dua ve münâcât ettiğini, Allah Teâlâ’nın da bunların dua ve isteklerini kabul ettiğini ve hastalıktan kurtulmamı bu üzümleri yememe bağlı kıldığını hissettim.” dedi. Bu üzümlerden birkaç tane yiyince hastalıkları tamamen geçti. Geri kalan üzümleri de sakladılar. Bir müddet sonra küçük oğulları hastalandı. Neredeyse hayatından ümit kesiliyordu. O üzümlerden yedirdiler ve onun da hastalığı iyileşti.
Geri13
50 öğeden 46 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.