En Eski İman kitaplarını, en eski İman sözleri ve alıntılarını, en eski İman yazarlarını, en eski İman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kant diyor ki; içimizde, cok derinlerde bir suur
veya vicdan vardır. İnsana, görgü ve bilgileriyle kendi kendini yargılama yetisi verir. Bizi iyiye götürür. Kötü şeylerden çekinmemizi emreder. İyiyi işlediğimiz zaman bir vicdan sevinci duyarız. Kötüyü tercih ettimizde de vicdan azabı içinde kalırız.
Vicdan dan gelen bu bilgi gerçek bilgidir
Henri Bergson;bir gerçeği anlamak için, doğrudan doğruya sezgi yoluyla, idrak etmek gerekmektedir.
Sezgi hic bir aracı gerektirmeden, doğrudan doğruya elde edilen bilgidir. Sezgiyi zihni bir çekim olarak tanimlamak mumkündur. Sezgi bir ihsas (ad) degildir. Çünkü bilgi işidir. Bir duygululuk meydana getirmez. O bir idrak da de
ğildir. Sezgi, zahiri
Biruni'de «Kitab fi Tahkik mal'il-Hind» adlı eserinde zikreder:Aydınlığın ulaştığı yer yeter bize. Işığın varmadığı noktalar ne kadar önemli de olsa bizi ilgilendirmez. Çünkü ışığın varmadığı şeyleri hisler kavramaz.Hislerin kavramadığı şeyler ise hiç bilinmez.»
İMAM GAZALİ NİN VAYHE GİDEN YOLU
Gazali'nin "Bilgi"hakkındaki görüşleri ve dış hasselerden ve akıldan şüphesi kendinden 6 asır sonra gelen Rene Descartes gibi herşeye şüpheyle bakmış,sonunda,aklı ve zaruri bilgilerle hakikate varmaya çalışmıştır.Gerçeğe ulaşmak için önce herşeyden şüphe etmek üzerinde durmuştur.Hakikati idrak etmek için
İbn Tufey'lin Hayy ibn Yekzan(Uyanık oğlu Diri) adlı hikayesinde Hayy ibn Yekzan,Bu alemin,kadim veya hadis olup olmadığı noktasında şüpheye düştüğünde akıl yoluyla şöyle bir çözüm şekli bulmuştu:Şayet akıl,bu kainatın sonradan yaratılmış olduğuna kanaat getirirse o zaman bir Yaratıcıya muhtaçtır.Bu itibarla,Allah'a inanmak zarureti doğmaktadır.Hayır,bu kainat sonradan yaratılma değil de madde olarak kadimse,bu taktirde,kendisine daima bir haraket sağlayan ve ona bu kuvveti veren büyük kudret sahibi bir varlığa,yani Allah'a ihtiyaç zaruridir.