Tolstoy’un Osmanlıca’dan ilk kez çevrilmiş eserini gerçekten merakla okumaya başladım. Arka tarafında da soldan Osmanlıca aslı veriliyordu. Gerçekten çok heyecanlandım. Maalesef okumaya başlayınca hüsrana uğradım ve yayınevinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha üzülerek tecrübe ettim. Böyle özensiz, baştan savma bir tercüme okumamıştım daha önce. Evet, orjinalini birebir aktarma gayesi gözetmişler fakat “iş bu” diye aynen çevirmek nasıl bir mantık, aklım almadı. Daha özenli bir tercüme olsaydı daha çok puan verirdim ama yazım ve çevirideki onca hatanın yanısıra dipnotlar da çok yordu beni. Dipnotlarda kelime anlamları verilmiş, normalde o cümledeki anlamını vermesi yeterli ama kelimenin tüm anlamlarını yazmışlar. TDK’da bile o kadar anlam verilmez herhalde! Bir yerden anlamı kopyala yapıştır yaptıkları belli. Rica ederim bu özensiz çeviriyi okumayın. Kitabın konusu da adından da belli olduğu gibi iman ve itikat. Tolstoy iman hakkındaki görüşlerini risale şeklinde yazmış. Tolstoy’a saygım büyük, anlattıkları güzeldi, işçi hikayesi örnekleri iyiydi ama bu kitabı başka yayınevinden yeni basımı çıkarsa “ciddi anlamda” okumayı tercih ederim.