Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İmparatorluktan Tanrı Devletine

Mehmet Ali Ağaoğulları

İmparatorluktan Tanrı Devletine Gönderileri

İmparatorluktan Tanrı Devletine kitaplarını, İmparatorluktan Tanrı Devletine sözleri ve alıntılarını, İmparatorluktan Tanrı Devletine yazarlarını, İmparatorluktan Tanrı Devletine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sürekli olarak Roma'nın sonsuzluğu (Aeterna Roma) vurgulanmakta ve tanrılarca (tanrısallaştırılmış imparatorlarca) yönetilen bir ülkenin ölmeyeceği düşüncesi aşılanmaktadir.
Stoacılık, Romalıların elinde siyasal düzen ile özgürlük arasındaki ilişkiyi çeşitli biçimlerde düzenleyebilen esnek bir öğreti durumuna gelir.
Reklam
Romalılar inançlarını yitiriyorlardı; daha doğrusu geleneksel değerlerin yerini paranın, lüks yaşamın ön plana yerleştirildiği yeni değerler alıyordu.
Romalılar, gözlerini dışa çevirdikleri zaman bunu diğerlerinin toplumsal ve siyasal düzenlemelerini anlamak için yapmıyorlardı. Komşularıyla ilgilenmeye yönelmelerinin tek bir nedeni vardı: Onları yenmek ve egemenlikleri altına almak.
"Krallığın özünde mutlakçılık, aristokrasinin özünde oligarşi, demokrasinin özünde de yasa tanımayan bir vahşet ve şiddet yatmaktadır"
Sayfa 34 - PlatonKitabı okudu
'' Kitleleri denetim altında tutabilmenin tek yolu, onların kafalarında böylesine saklı ( dinsel) korkular ve karanlık görüntüler yaratmaktır.'' Böylece Polybios, tıpkı Nomoi'daki Platon gibi, aklı dinlemeye yetenekli olmayan (kendi deyişiyle, filozof olmayan) insanların en ilkel duygularına seslenerek kolayca yöneltilebileceklerini belirtmekte ve Roma hakim ideolojisindeki dinsel yönün önemini vurgulamaktadır.
Reklam
Roma artık bir "siyasal toplum" olmaktan çıkmıştır. Çünkü tek bir siyasal özne vardır, o da imparatordur; geri kalan insanların hepsi birer uyruktan başka bir şey değildir. Bundan sonra hukukçu Ulpianus'un getirdiği anlayış bütün imparatorluğa hakim olur: "Prenceps'in iradesi yasadır; çünkü halk bütün imperium ve bütün kıtasını ona devretmiştir." Her şeyin imparatorun iki dudağı arasından çıkan söze bağlı olduğu, kamusal hak ve özgürlüklerin yok edildiği ve insanların her bakımdan yaşam derdinde düştüğü bir ortamda Birgül artık kimsenin olmayan siyaset hakkında düşünmediği açıktır
Seneca
... insanların devlet öncesi yaşadıkları doğal toplumsal durumda eşit, özgür, yalın ve mutlu bir yaşam sürdüklerini belirtir. İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin kaynağı nın yazarı Jean- jacqes Rousseau'yu anımsatırcasına, bütün kötülüklerin kaynağının bu doğal yaşamdan ayrılmak olduğunu söyler: Mala mülke sahip olma tutkusu nedeniyle özel mülkiyet ile kölelik belirir; bunların ardından da kötülükleri ve bozukluklara dizginlemek için hukukla ve güçle bezenmiş siyasal kurum (devlet) ortaya çıkar.
Cicero
"Barışta ve durgun bir ortamda, Korkulacak bir şey olmadığından, insan kendini bırakır, tıpkı bir gemide ya da hafif bir hastalıkla olduğu gibi. Fakat birden fırtına kopunca ya da hastalık ağırlaşınca, yolcular ve hastalar tek bir kişinin yardımını istemeye başlarlar. Aynı şekilde bizde de halk, barış zamanı yöneticilere hükmeder, tehditler savurur, meclislere toplar; ama Savaş çıkınca bir krala itaat edercesine itaat eder."
63 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.