İnceleme konusuna artık daha farklı bir bakış açısıyla yaklaşıyor ve farklı bir amaçla yazıyorum. Bir kitabı okuduktan sonra onunla ilgili düşünüp yazdığım zaman kalıcılığının arttığını fark ettim. Bu sebeple kitap okumanın özünde bize bir şeyler katma amacı olduğunu göz önünde bulundurursak inceleme yazmam anlaşılabilir. Bu sebeple bu incelemeleri kendim için yazıyorum diyebiliriz. Her neyse…
Kitabın konusunda gelelim. Bir gün zor durumda olan ve inci toplayıp satarak geçimini sağlayan Kino’nun büyük hatta çok büyük bir inci bulmasıyla hikayemiz başlıyor. Ancak yaşamımızda başımıza gelen iyi şeylerin de bir bedeli olduğu gibi Kino da bu bedeli ödemek zorunda kalıyor. Çevremizde mutluluğunu görüp de onun için mutlu olduğumuz kaç insan var veya bizim mutluluğumuz ve iyilik halimizle mutlu olup içten içe bundan rahatsızlık duymayan kaç kişi? İşte bu inci Kino’nun potansiyel düşmanlarını ortaya çıkarıyor ancak Kino inatçı bir azimle inciyi koruyor. İnciyi korumak ve satmak için çabalamak ona ağır bedeller ödetiyor. Kitabı okuduğunuz zaman keyif alacağınıza seveceğinize eminim ben sevdim.
İnciJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 202334,7bin okunma
Yazardan okuduğum ikinci kitaptı.
Kino ve Juana kızılderili iki gençtir ve bir bebekleri vardır. Bir gün bebeği çadırın içinde bir akrep sokar ve onu kurtarmak için doktora giderler. Doktor acımasız olduğu için para vermedikleri sürece bebeği iyileştirmeye çalışmaz ve bu durum Kino'yu bir inci bulmaya iter. Hayatlarında gördükleri en büyük inciyi bulan Kino ve karısı için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bu incinin onların hayatlarına uğursuzluk getirdiğine inanmaları için onlarca sebep peydah olacaktır. Hele ki hikayenin sonunda buna bizim de inanmamız için bir sebep çıkacaktır :( bu inciyi çalmasınlar diye peşlerine takılan iz sürücülere rağmen kasabadan çok uzaklara kaçmaya çalışan bu ailenin dramatik hikayesini siz de okuyun :(
İnciJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 202334,7bin okunma
Haber, kasabada uyuklayan sonsuz kara ve uğursuz bir şeyi uyandırmıştı; bu kara tortu bir akrebi andırıyordu, aş kokusu gelirken duyulan açlığı andırıyordu, sevgisiz kalınınca duyulan yalnızlığı andırıyordu.
Kino biliyordu ki tanrılar tasarı yapan insanlardan hoşlanmazlardı, rastgele ulaşılan başarıları beğenirlerdi. Kendi çabasıyla başarılı olan insanlardan öç alırlardı.
Masumiyetin açgözlülüğe dönüşmesi ve insanların başka bir adamın iyi şansına nasıl tepki verdiği, John Steinbeck'in popüler kısa romanı İnci'nin ana temasıdır; görünüşe göre 20. yüzyılın başlarında (yazar bu konu hakkında oldukça belirsizdir) o zamanlar küçük, uykulu kasabada geçiyor. La