İngiltere'de Emekçi Sınıfın Durumu

Friedrich Engels

Öne Çıkan İngiltere'de Emekçi Sınıfın Durumu Gönderileri

Öne Çıkan İngiltere'de Emekçi Sınıfın Durumu kitaplarını, öne çıkan İngiltere'de Emekçi Sınıfın Durumu sözleri ve alıntılarını, öne çıkan İngiltere'de Emekçi Sınıfın Durumu yazarlarını, öne çıkan İngiltere'de Emekçi Sınıfın Durumu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yıl 1824 İngiltere'de Sendikaların Yasal Hale Gelmesi...
Bu noktada yardım, henüz yeniden biçimlendirilmemiş, eski oligarşik-Tory parlamentosunun çıkardığı bir yasayla geldi; Avam Kamarasının, daha sonraya kalsa, asla onaylamayacak olduğu Reform yasası, burjuvaziyle proletarya arasındaki farklılığı hukuksal olarak da doğruladı ve burjuvaziyi egemen sınıf yaptı...
Sayfa 288 - Sol Yayınları - Basım Yılı 1997
Köleliğimiz hakkında
Başka deyişle işçi hukuken ve gerçekte, mülk sahibi sınıfın kölesidir; o dereceye kadar köledir ki, bir eşya gibi satılır, bir meta gibi değeri artar ya da azalır. İşçilere olan talep artarsa, işçilerin fiyatı da artar; talep düşerse, fiyatları da düşer. Talep çok büyük ölçüde düşerse, bir miktar işçi satılamaz duruma gelir; eğer ihtiyatta bırakılırlarsa, aylaklaşırlar; aylak olarak yaşayamayacakları için açlıktan ölürler. (...) Eski, herkesin diline düşmüş kölelikten tek farkı şudur: Bugünün işçisi, SANKİ ÖZGÜRMÜŞ GİBİ GÖRÜNÜR; çünkü, o bir kez ilk ve son olarak satılmaz, gündelik, haftalık, yıllık olarak parça parça satılır; özgürmüş gibi görünür, çünkü onu, sahibi bir başkasına satmaz; bunun yerine belli bir kişinin kölesi olmadığı, TÜM MÜLK SAHİBİ SINIFIN KÖLESİ OLDUĞU İÇİN, KENDİSİ, KENDİNİ SATMAYA ZORLANIR. Onun açısından, işin özünde bir şey değişmez; eğer bu özgürlük benzeri görünüm, bir yandan ona ister istemez bir miktar gerçek özgürlük veriyorsa, öte yandan, hiç kimsenin onu besleme güvencesi vermemesi gibi bir eksikliği de beraberinde getirir; burjuvazi onun çalıştırılmasında, onun varlığında bir çıkar görmez olursa, efendisinin, burjuvazinin herhangi bir an onu reddetmesi ve açlıktan ölmeye terk etmesi tehlikesi içindedir. Öte yandan burjuvazi, eski kölelik düzenine bakışla bu şimdiki düzenlemede çok daha iyi durumdadır; yatırdığı sermayeden fedakarlık etmeksizin gerekli gördüğü anda çalıştırdığı kişileri işten çıkarabilir (...) işini, köle emeğinden çok daha ucuza yaptırabilir. *
Sayfa 118 - Sol Yayınları, 2.Baskı, 2010. * Özellikle kısa süreli sözleşmeli işçi çalıştırmanın kendilerine neler sağladığını gördüklerinden beri...
Reklam
Varsıl-Yoksul...
...İngiliz emekçi, artık İngiliz değil; parayı zar-zor kazanan, hesaplı-kitaplı harcayan hiçbir insan zengin komşusunu sevmez...
Sayfa 286 - Sol Yayınları - Basım Yılı 1997
Ama Malı Mülkü Gibi Korumaz...
...Dahası, burjuvazi emekçiyi malı mülkü gibi görüp öyle davranıyor ve bunu da o insana her an hissettiriyor; başka nedenle olmasa bile yalnızca bu nedenle bile, o emekçi de onun düşmanı olarak karşısına çıkmalıdır...
Sayfa 285 - Sol Yayınları - Basım Yılı 1997
Rekabet...
Rekabet, modern sivil toplumda egemen olan herkesin herkesle savaşının tam ifadesidir.
Sayfa 130 - Sol Yayınları - Basım Yılı 1997
Zengin İngiliz, yoksulu anımsamaz mıymış? Peki ya o hiçbir ulusun övünemeyeceği hayırsever kurumlar, gerçekten hayırsever kurumlar ne oluyor! Önce proleterlerin kanını emiyorsunuz, sonra onlara kendinizi rahatlatırcasına, ikiyüzlü bir insanseverlik göstererek sanki hizmet etmiş oluyorsunuz; yağmaladığınız mağdurlara, zaten onların olan şeyin yüzde birini geri vererek kendinizi dünyanın önünde kudretli iyilikseverler gibi gösteriyorsunuz.
Sayfa 340 - Sol Yayınları, 2.Baskı, 2010.
Reklam
İşçi, sıradan yaşamda burjuvadan çok daha insancıldır. Dilencilerin hemen hemen özellikle işçilerden medet umduğunu ve yoksulun genelde burjuvalardan çok işçiler tarafından gözetildiğini daha önce belirtmiştim. İnsanın, dilediği gün kendi kendine kanıtlayabileceği bu olguyu, başkalarının yanı sıra (...) Dr. Parkinson da doğruluyor: "Zenginin yoksula verdiğinden çok daha fazlasını yoksul yoksula verir."
Sayfa 176 - Sol Yayınları, 2.Baskı, 2010.
Neden acaba...
...Emekçi yoksulluk ve yoksunluk içinde yaşıyordu ve başkalarının kendisinden daha gönençli olduğunu görüyordu. Aklının pek almadığı şey şuydu: Toplum için kendisi, aylak zenginden daha fazlasını yaptığı halde, bu koşullarda nasıl oluyordu da sıkıntıları hep o çekiyordu...
Sayfa 287 - Sol Yayınları - Basım Yılı 1997
Düşük Ücretle Çalışmaya Bağımlı Kalmak...
...Kuşkusuz her ailede, herkes çalışamaz. Konumu böyle olan aileler, eğer asgari ücretle yaşamak zorunda kalırlarsa, herkesin çalıştığı ailelere göre kötü duruma düşerler. Böylece, ücretler bir ortalama oluşturur; tümü çalışan aile, bu ortalamaya göre, oldukça iyi bir durumdayken, yalnızca birkaç kişisi çalışan aile oldukça kötü duruma düşer...
Sayfa 132 - Sol Yayınları - Basım Yılı 1997
İngiliz Emekçilerin İçinde Bulunduğu Durumun Sonucu...
...İngiliz emekçiler buna "toplumsal cinayet" diyorlar ve tüm toplumumuzu bu suçu sürgit işlemekle suçluyorlar. Haksızlar mı?
Sayfa 72 - Sol Yayınları - Basım Yılı 1997
288 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.