Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnşaat Ya Resulullah

Tanıl Bora

İnşaat Ya Resulullah Gönderileri

İnşaat Ya Resulullah kitaplarını, İnşaat Ya Resulullah sözleri ve alıntılarını, İnşaat Ya Resulullah yazarlarını, İnşaat Ya Resulullah yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
eğer bir sermayedar olarak, çalışanınızın itaatkâr olmasını istiyorsanız,onu evlenip,aile kurmak ve de mümkünse otuz yıl vadeyle bir konut sahibi olmak konusunda ikna edin.
Artık dava siyonizm, faşizm, komünizm filan değil; kariyerizm ve konformizmdir. Yani yine "izm"ler vardır. Bunu eleştiren herkes düşman sayılır. Artık bu yeni -izmlerin yılmaz savunucuları, gazetecileri, yazarları, ideologları vardır.
Sayfa 184
Reklam
Rahmetli Aliya İzzet Begoviç'e göre din de devrim de acılar ve ıstıraplar içinde doğar. İkisi de refah ve konfor içinde yok olup gider. Gerçekten devam eden sırf onların gerçekleşmesi çabası­dır. Onların gerçekleşmesi ise, aynı zamanda ölümleri demek­tir. Din de devrim de gerçekleşirken, kendini boğacak kurum­larını, statükolarını doğururlar.
Sayfa 183
Neoliberal ideolojinin büyük ölçekli kentsel projeler aracılığıyla mekan üretme prati­ği, Türkiye' de siyasi güç elde etmek için her yolu mübah gören Makyavelist bir siyaset felsefesiyle inşa ediliyor.
Sayfa 177
'Hadi köyümüze geri dönelim' demiyoruz. Geride bir köy olmadığını biliyoruz. Dünyanın şantiye olma halini azaltmak mümkün mü? Tamamen kurtulması gerekmiyor. Bu artık hiç­bir şeye müdahale etmeyelim, antibiyotik de kullanmayalım, tüm hastalıkları doğal akışına bırakalım, demek gibi olurdu.
Sayfa 160
Tüm bu yapay, kapalı mekan­lar ciddi inşaat süreçlerine rağmen (çaresiz) doğal oldukları­na bizi inandırmaya çabalıyorlar. Kentlinin cevabı ise yine Ve­ga'nın dediği gibi: "Yalansan yalanı severim, elimde değil". Oysa, öylesine açık ki, inşaatın olduğu yerde hiçbir şey do­ğal kalamaz. İnşaat ve şantiye her şeyden önce bir müdahale­dir. Doğaya karşı bir müdahale, var olana karşı bir müdahale.
Sayfa 159
Reklam
Solbent gibi ağır yapı kimyasallarıyla çalışan boyacılar arada bir fenalaşır, ayranla kendine gelir ama maske takmak onlara bir zuldür. Kendi hayatımız böylesine ucuzdur. Can tatlı, ama anlaşılan ucuzca bir tatlıdır.
Sayfa 157
1980-2000 dönemin­de neo-liberal politikaların ezdiği kentli yoksulları sistemle ba­rıştıracak yeniden dağıtım aracı imar afları olmuş, kentsel ar­sanın üçüncü boyutu yani imar haklarının dağıtılmasıyla geniş kitlelerin sistemle bütünleşmesi sağlanmıştır. Yeniden dağıtı­mın dördüncü dönemi olan 2000 sonrasında ise dağıtılacak bir şey kalmadığından önce yaratılması daha sonra pazara sürül­mesi gerekecektir.
Sayfa 150
"Çalıyor ama çalı­şıyor" türü bir patolojik değerlendirmede billurlaşan bu imarcı ve icraatçıya tapınma durumu, seçmen davranışında temel be­lirleyici haline gelecektir. İmar ve inşaatın başlı başına bir değer haline geldiği bu an­layışta estetik, kullanım değeri hatta kimi zaman akılcılık bi­le göz ardı edilebilir.
Sayfa 136
Goethe'nin Faust'u gibi gücünü kazma ve küre­ğin sesinden almak, doğal ve insani engelleri inşaat taarruzu ile yıkmak, binalar arasında elinde satırla dolaşmak, sonu nihiliz­me varan durdurulmaz bir yıkım demektir. Nitekim bu Faust­vari gelişme 20. yüzyıldan itibaren büyük gelişme göstermiş, [Berman, 1999] modernleşen Türkiye'de de hem Ankara'nın yaratılmasında hem de İstanbul ve diğer kentlerin düzenlenme­sinde temel belirleyici haline gelmiştir.
Sayfa 135
152 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.