İnsan Psikolojisi Üzerine Etüdler
Muhammed KutubSözler ve Alıntılar
İnsan bedeniyle yeryüzünde yürür, rûhuyla göklerde uçar...
Sayfa 140 - İşaret, 4. BaskıKitabı okudu
ZARİYAT 20-21
"Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ayetler vardır. Kendi nefislerinizde de. Hâlâ görmez misiniz?"
"Onun hak oldugunu anlayıncaya kadar ayetlerimizi onlara hem dış dünyada hem de kendi içlerinde göstereceğiz." ( Fusillet 53)
Delikanlılık çağında, bir müddet sonra yeni bir realizm dalgası gelişmeye başlar... Pratik hayatın gerçeklerine ve çıplak hakikatlarına karşı koymak için, realist olmanın gereği anlaşılır.
Tekrar yavaş yavaş hayal denizi kurumaya ve durgun suların altındaki sarp kayalar belirmeye başlar... Evet problemlerin, engellerin, sorumlulukların ve vazifelerin sarp kayaları...
Bu su kuruduğu zaman, artık insanın rûhu da ölür ve bir daha kolay kolay hayat ile ilişki kuramaz.
Sayfa 158 - İşaret, 4. BaskıKitabı okudu
İnsan
مَا أَشْهَدتُّهُمْ خَلْقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَا خَلْقَ أَنفُسِهِمْ وَمَا كُنتُ مُتَّخِذَ الْمُضِلِّينَ عَضُدًا
"Ben onları göklerin ve yeryüzünün yaradılışına ve kendilerinin yaradılışına tanık tutmadım. Ve Ben saptıranları yardımcı edinmedim." ( Kehf 51)
İnsan cinsinden, hiç bir varlığın görmediği bu bilinmezlikler âleminden bize haber verecek olan yegâne merci, Zât-ı Bârî'dir.
Dış şartlar insanın fıtratında bulunmayan şeyleri meydana getiremez. Yani yoktan varedemez. Şartlar ancak fıtratta bulunan şeyleri geliştirir ve açığa çıkarır.
Sayfa 254 - İşaret, 4. BaskıKitabı okudu
Terbiyenin vazifesi, fıtrî güdülerin önündeki engelleri ortadan kaldırmaktır. O güdülerin kaynağını kurutup tekrar geri itmek için değil, seviyesini yüceltmek, enerjisini yapıcı alanlara aktararak çalışma ve üretime çevirmek için bu engelleri yok etmektir. Yani muhtelif dereceden ve alandan değerler haline inkılâb etmesini sağlamaktır...
Sayfa 329 - İşaret, 4. BaskıKitabı okudu
İnsanı biyolojik değerlerden hareket ederek izah etmeye çalışmak... Veya insanı ruhani bir varlık, bir melek olarak kabul edip açıklamaya çalışmak... Her ikisi de hatadır.
Biyolojik değerlerden hareket ederek izaha kalkışanlar; insanın rûhi yanını ihmal etmektedirler. Ve onu sadece bedenden ibaret bir varlık yerine koymaktadırlar. Bir lokma yemek... Bir atımlık cinsel arzu... Ve bir takım maddi istekler... İşte onların insanı...
Bedeni gerçekleri ihmal ederek insanı, rûhi bir varlık olarak ele almaya çalışanlar da bunun bedenle ilgili yanını hiçe saymaktadırlar. Böylece yalnız rûhtan ibaret bir varlık getirmektedirler gözler önüne. Nûranî bir berraklık... Sâfiyyet... Ve apaydınlık bir kayıtsızlık... İşte onların da insanı...
Her iki grup da, insana nisbetle tamamen vehimden ibaret olan hayalî bir varlıktan söz etmektedirler...
Sayfa 84 - İşaret, 4. BaskıKitabı okudu