Şubat 2015

İnsan ve Hayat - Sayı 60

İnsan ve Hayat Dergisi

Öne Çıkan İnsan ve Hayat - Sayı 60 Gönderileri

Öne Çıkan İnsan ve Hayat - Sayı 60 kitaplarını, öne çıkan İnsan ve Hayat - Sayı 60 sözleri ve alıntılarını, öne çıkan İnsan ve Hayat - Sayı 60 yazarlarını, öne çıkan İnsan ve Hayat - Sayı 60 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Keşke dünyadaki her şey ve herkes bir kar tanesi kadar temiz ve çocuklar kadar masum olabilse.
Sayfa 4
İbn-i Ömer (r.a) "Gerçekten öyle anlar yaşadık ki, hiç kimseye altın ve gümüşü, Müslüman kardeşinden daha sevgili olmadı. Şimdiki halde ise altın ve gümüş her birimize Müslüman kardeşinden daha sevgilidir."
Sayfa 21
Reklam
Azizim! Sel yoluna ev kurma. Dünya evi kimseye kalıcı değildir. Kervancıların konaklamak için yolda ev yapmaları akıl kârı mıdır?
Sayfa 57
Kişinin şahsında güzellik olursa bu topluma da sirayet eder. Kirlilik de öyledir. Herkes yozlaşmadan ve adaletsizlikten şikayetçi. Neden şikayetçi olunuyor ki, onlarda bu toplumun içinden çıktı...
Sayfa 40
Nazarı pâk olan, eyler pâke nazar. 'Temiz düşünen, temize bakar.'
Sayfa 41 - Ulvî
Kişisel gelişim anlayışı, dünya hayatını önemsediği için acelecidir. Bu anlayışa göre mümkünse bütün hedeflere gençken ulaşılmalıdır. Oysa insan, gençliğinde öğrendiklerini ihtiyarlığında idrak edebilen bir varlıktır.
Sayfa 25
Reklam
Kendini tanımaya çalışan insanoğlunun işi o kadar kolay değildir. Aynada yalnızca suretini seyreden, yastığa başını koyunca nefsiyle hesaplaşmayan kimse kendini tanımıyordur, kim olduğunun farkında değildir. Kendini fark etmek de zordur dünyayı fark etmek de...
Sayfa 25
İslamın şartlarından biri namaz, namazın şartlarından biri ise vakit... Bu sebeple de zamanı takip ve tayin etmek Müslümanlar için hep mühim olmuştur.
Sayfa 62
Şahsiyet meselesini dert edinenler özgüven yerine tevekkülü, şöhret yerine hiçlik makamını tercih ederler. Onlar yarıştıkları kimselere hasetle değil gıpta ile bakarlar; hırs duymazlar, fakat azimlidirler. Maddi konularda kendilerinden aşağıdakileri gözetir, manevi hususlarda ise yukarıdakileri görürler. Kendilerini tanıma ve vazifelerini hatırlama hususunda ruhlarına hitap eden kimselere kulak kesilirler. Şeyh Galip bu çizgideki insanlara şöyle seslenir: 'Hoşça bak zâtına kim zübde-i alemsin sen Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen'
Sayfa 25
Birûnî'nin ifadesiyle, insan, yüzünün biçimini değiştiremeyebilir, ama kendi içini değiştirmeye muktedirdir. Hal ilmi olan tasavvuf da insanı enaniyetten (benlikten) uzaklaştırıp ona şahsiyet (kişilik) kazandırmak için var. Kamil insan olmak maddi kabiliyetler ile değil manevi hususiyetler ile, akıldan ziyade ruhun tekamülü ile ilgilidir. Kendince akıl yürüten şeytan, enâniyetinin kurbanı değil midir?
Sayfa 25
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.