"Kendilerine özgü bir kimlik geliştirmekte yetersiz kalmış olanlar, kendilerinden destek de alamayacaklarından, bundan kaynaklanan korkuyla kendilerini olabildiğince sürü içerisinde eritme/salt sürü ile var olabilme yolunu tutarlar. "
"Bana hayatı paylaşalım demiştiniz.. Sakın sizin de kastettiğiniz, sadece kendi payınızı alıp gitmek olmasın?"(Colette/Avare Kadın)
Zamanımızın bir bilgesi de çok güzel söylüyor:"Sana sevgimi veremem, onu seninle yalnızca paylaşabilirim!" İyi de, ya bu paylaşma, Colette'in korktuğu gibi sonuçlanırsa?
Bu korkuları taşımak mı, yoksa yaşamın tenha yollarına çekilip, oralarda yollarını sizin için değiştirebilecekleri beklemek mi?
Ben, ikincisini seçiyorum. Artık hırpalanmamak için.
Sevecenliği, ısıtmayan sevgiler yerine, kendi dergâhımın yaşanmışlığında bulmak için.Ve üstelik günün birinde o dergâhın kapısının alınabileceğini düşünmek, sevgileri bir zamanlar dışlandığınız yerlerde aramakta direnmekten çok daha gerçekçi olduğu için!