İnsanat Bahçesi
Desmond Morrisİnsanat Bahçesi Sözleri ve Alıntıları
İnsanat Bahçesi sözleri ve alıntılarını, İnsanat Bahçesi kitap alıntılarını, İnsanat Bahçesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hepimiz, hangi ulustan olursak olalım, aynı kökten gelmekteyiz. Ve aynı jenetik özellikleri taşıyoruz. Sonradan edindiğimiz giysiler altında çıplak birer maymunuz hepimiz...
Hayvanat bahçesinde parmaklıkların arkasına kapandığı için düşmanlarına saldıramayan hayvanların kendi kendilerini ısırıp sakatladıkları görülmüştür. “Ama, intihar yalnızca insanlara özgü bir şeydir sanıyoruz..
İnsan hayvanın - hayvanlara hakareti
Eğer insan beyni için barış içinde birlikte yaşamak “aşikar” bir doğru görüş ise, açıklaması zor olacak dediğimiz gerçekte de budur.
Bu kıyımları insanların “hayvanca” davranışları olarak niteleriz, oysa bu türlü davranan bir vahşi hayvan bulunulabilseydi, bu hayvanın “insan” gibi davrandığını söylemek daha doğru olurdu..
Hırsızlığı, adam öldürmeyi, ırza geçmeyi yasaklayan yasaların nedeni, insan-hayvanın doğal olarak bunları yapmak eğiliminde olmasıdır...
Buyruk altındaki insanlar baş eğip bel bükerek, diz çökerek, çinliler ya da araplar gibi selam vererek ya da “secdeye kapanarak” kendi boylarını küçültürler..
Yeryüzü insana mescit kılınmıştır.
Sayfa 49
insanların tabiatları aynıdır; onları ayrı kılan şey alışkanlıklarıdır.
Sayfa 154Kitabı okudu
"Hepimiz, hangi ulustan olursak olalım, aynı kökten gelmekteyiz. Ve aynı jenetik özellikleri taşıyoruz. Sonradan edindiğimiz giysiler altında çıplak birer maymunuz hepimiz."
Nedir bir insanı, kardeşimiz gibi sevip koruduğumuz "biz"den biri değil de, zehirli bir böcek gibi ezilmesi gereken biri, "onlar"dan biri yapan?
"Hepimiz, hangi ulustan olursak olalım, aynı kökten gelmekteyiz. Ve aynı jenetik özellikleri taşıyoruz. Sonradan edindiğimiz giysiler altında çıplak birer maymunuz hepimiz."
O kadar eski mi be
"Fallik hareketleri" diye sınıflandırabileceğimiz düşmanca hareketlerin çoğu, türlü biçimlerde, belki iki bin yıldan beri yaşamaktadır. Bunların en eskilerinden biri, orta parmağı sert ve dik bir biçimde, hakaret etmek istediğimiz kimseye doğru uzatmaktadır.
Statü yarışında da çoğu kez, alt mevkide bulunan biri, üstün durumdakine karşı kızgınlığını açıkça ortaya koyamaz. Böyle bir tehlikeyi göze alamayacak, ama kızgınlığını başka bir yöne çevirecektir. Ya zavallı çocuklarından, ya karısından ya da köpeğinden çıkaracaktır hıncını. Eskiden olsa, bindiği atın böğrünü mahmuzlardı. Zamanımızda otomobilin vites topuzundan alır öcünü. Kendi emrinde çalışan insanlar da varsa, onları haşlamakla avunur. Çevresinde, kızgınlığı üzerine dökebileceği hiçbir şey ya da kimse yoksa, yine de bir kişi vardır: Kendisi. Mide ülkeserine yakalanır, olur biter...
Şükredin, sabredin, kanaat nimettir :) Keşke biraz zenginler öğrense :)
Liderin dışarda bir düşmanı, canına kasetmiş bir rakibi bulunması onu kahraman yapar; halkını bir amaç uğruna birleştirir, baş ağrıtan gündelik gürültüleri unutturur.