Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsanın Soy Ağacı Öteki Bedenlerimiz

Annie Besant

İnsanın Soy Ağacı Öteki Bedenlerimiz Sözleri ve Alıntıları

İnsanın Soy Ağacı Öteki Bedenlerimiz sözleri ve alıntılarını, İnsanın Soy Ağacı Öteki Bedenlerimiz kitap alıntılarını, İnsanın Soy Ağacı Öteki Bedenlerimiz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Beden, hassaslaştırılması gereken bir enstrümandır.
Sayfa 19 - Mavi Kalem YayınlarıKitabı okudu
İnsanın Aurası
Pratik önemi itibariyle aurayla ilgili bir soruna değinmem gerekir. Dışarıdan gelen düşüncelere karşı tedbir almak amacıyla, auranın maddesini kullanarak etrafımızda bir koruma kalkanı inşa edebiliriz. Aura her frekansına hızla cevap vermeye programlıdır. Auranın dış yüzeyini yumurta kabuğu gibi sertleşmiş olarak imajine etmekle bu duvarı yaratmış
Sayfa 79 - Mavi Kalem YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Büyük sayıdaki Devalara Agnishvata veya "altılı Dhyana" olarak bilinen ve Devaların eski ataları sayı lan özel bir grup dahildir. Ruh ve fiziksel bedenin dışındaki insana dair her şeyi vermektedirler ve bundan dolayı "insan daki beş alt prensibin bağışçıları" olarak da bilinmektedirler. Monadın, bu beş prensibe karşılık gelen kararlı atomlara, yani "beşli plazmaya" bağlanma sürecini yönetirler. İkin ci gezegen sisteminin ürünleridirler. Bu hiyerarşiye birçok deva da dahildir: en gelişmiş doğa ruhları veya orta (ikinci) krallığın elementalleri. Yedinci hiyerarşi, Ay ataları veya Barhishad pitri olarak bildiğimiz, Brahma'nın alacakaranlığın bedeninden doğan lardan oluşur. Agnishvatalar insanın mental evrimiyle il gilenirken Ay ataları fiziksel evrimiyle ilgilidirler. İlerleyen sayfalarda bu iki grubun ismine sıkça rastlayacağız. Yaratıcı eylemlerine yardım eden çok sayıda varlığı bu gruba dahil olarak izliyoruz. Bir ordu dolusu deva, alt doğa ruhu veya alt (üçüncü) krallığa tabi elemental, insanın fiziksel bedeninin inşa sürecine katılır. Şu anda üzerinde duramayacağımız ve gelecekteki evrimin tohumları sayılan "atom ruhları" da bu hiyerarşiye dahildir. Kendinden sonraki genç nesillerin evrim yolundaki reh­ berleri olan, maddi evrendeki ruhsal kuvvetlerin gelişimin­ den sorumlu yedi yaratıcı hiyerarşiyi kısaca tanıttık.
Insanligin büyük bir kismi " Kaba Beden " le ilgili gercekleri bilmiyor ve ilgilenmiyor Normal insanlar bedeni kendi kendine inşa etmesi icin serbest birakiyorlar .Öyle OLunca madde beden , insada kullanilacak maddeleri niteliklerine bakmaksizin gelisigüzel seciyor . Maddelerin temiz ve asil OLan Ben "in - ebedi OLan gercek Insanin - ihtiyaclarina uygun OLup OLmadiklarina dikkat edecegi yerde , lezzetli ve damaga uygun OLmalarina bakiyor . Siradan insan , bedenin icerisine alip sonra disari verdigi bu parcaciklarin niteligine önem vermiyor Eline ne gecerse onu materyal olarak kullanan sorumsuz bir insaat ustasi gibi , yün saman balcik tahta kum civi ve her tür artigi kullanmaktan cekinmiyor . Bedenine gösterdigi özen bakimindan cagdas insanlar bu sorumsuz ustaya benziyorlar .
İnsanın Aurası
Artık, auranın tam olarak ne olduğunu anlayacak kadar bilgi edindik. Aura, bilincin dört dünyasında aynı anda var olan insanın kendisidir ve insan ne kadar gelişkinse bu dün yalardaki faaliyeti o denli başarılıdır. Aura, bilincin taşıyıcı sı olan bu dört bedenin toplamıdır. Başka bir deyişle insanın form-yanıdır. Aurayı insanı çevreleyen bir sis veya çember yerine bedenlerin birleşimi olarak tasavvur etmeliyiz. Bu bedenlerden en üstünleri sadece İnisiyelerde gördüğümüz, sezgisel dünyadaki karşılığımız olan ruhsal bedenlerdir. Manadata'nın (Atman) canlı ateşi bu bedenlerde yanar. Ruh sal bedeni, kişinin evi olan üst mental dünyaya ait vesile be deni takip eder. Sonrasında alt mental dünyanın mental bedeni, astral be den, eterik ve kaba beden sıralanır. Bu bedenlerden her biri adını taşıdığı dünyanın maddesinden yapılmıştır. Bir okül tist, insanın tüm bu bedenlerden meydana geldiğini görebi lir. İnşa edildiği ayrı maddeden dolayı her birini tanıyabilir ve bu bedenlerin gücüne bakarak kişinin ulaştığı gelişim dü zeyini okuyabilir. Üst seviyeli görme gücüne ulaştığımızda tüm bu bedenleri ve işlevlerini görebiliyoruz. Fiziksel bedeni diğer bedenlerin ortasındaki yoğun bir madde olarak, diğer bedenleri ise ona nüfuz eden ve kuşatan bedenler olarak gözlemliyoruz. Hislerin taşıyıcısı olan ve alt düzey arzular­ la, hırs ve şehvetle dolu olan astral beden, fiziksel bedenin hemen üzerindedir. Kişinin arınma derecesine göre renk ve yoğunluk olarak değişir. Birilerinde daha kaba iken gelişimi ilerlemiş diğer bazı kişilerde daha narindir.
Reklam
Taşıyıcı vasıtalardan geri çekilmeye alışacak ve onların dı­ şında olarak çok daha yüksek bir bilinç ve farkındalıkla ya­ şayabildiğimizi ve bilincimizin taşıyıcılarından bağımsız olduğumuzu anlayacağız. Bu hedefe bir kez vardığımızda "Ben"i bedenlerimizle özdeşleştirmek artık imkansız olacak ve üstümüze giydiğimiz şey olduğumuz konusundaki yanlış­ tan sonsuza dek kurtulacağız. En azından bugün artık net bir zihinsel kavrayışa ulaşmak hayal olmaktan çıktı. "Ben" ile onun bedenleri arasındaki farkı anlamak için kendimizi eğitmeye başlayabiliriz. Sadece bunu yapmakla bile çoğun luğun karıştığı yanılsamadan bir adım uzaklaşmış olacağız. Ve bu tutumumuz ile yaşama ve dünyaya olan bakış açımız tamamen değişir. Bizi "Ölümlü dünyanın değişimlerinin ve tesadüflerinin" üzerinde bir yerde, sakin bir seviyeye çeker. Bedenlenmiş bilinci rahatsız eden günlük problemlerden uzaklaştırır ve ebedi değişenle görece süreklinin arasında ki gerçek ilişkiyi gösterir. Dalgaların vurmasıyla boğulan bir kişiyle, dalgaların vurduğu sağlam bir kayanın üzerine çık­ mış bir kişinin arasındaki farkı hissettirir.
İnsanın Soy Ağacı Öteki Bedenlerimiz
Tüm fiziksel atomlar astral bir katmanla çevrilmiştir. Astral madde bu katmanla fiziksel maddenin matrisini meydana getirir. Fiziksel madde, astral maddenin içindedir. Astral madde, Birlik Yaşamının, yani Jiva'nın taşıyıcısıdır. O her şeye canlılık katan, Jiva'nın içinden akmasıyla saran, destekleyen ve fiziksel maddenin her parçacığını besleyen maddedir. Jiva'nın akışıyla yaygın olarak fiziksel kuvvet de nilen kuvvetler tezahür eder. Elektrik, manyetik, kimyasal ve diğer enerjilerin, çekim, itme ve benzer diğer kuvvetlerin ortaya çıkmasını sağlar. Yani evrenlerin, içerisinde denizde ki balıklar gibi yüzdüğü Birlik Yaşamının tüm görüngüleri­ nin tezahür etmesine müsaade eder. Jiva, astral dünyadan fiziksel dünyaya ve oradan etere geçer. Sonra da tüm kuv­ vetlerini, fiziksel dünyanın tüm düşük boyutlarına indirir. Bizler de sonra işte bu kuvvetlerin oyunlarını izleriz. Fiziksel dünya var olmasaydı bile onun tam bir tekrarı na astral dünyada sahip olacaktık. Kadın veya erkek fark etmez, hepimiz çalışır vaziyette olan astral yeteneklerle do natılmış olsaydık, bu algılarımızla astral dünyada ilk anda etrafımızda olanlarda bir farklılık göremeyecektik. "Ölen" insanlar astral alanın yüksek katmanlarında uyandıkların­ da kendilerini fiziksel ortamın hemen hemen aynısı olan bir ortamda bulurlar ve fiziksel dünyada halen yaşamakta olduklarını sanırlar.
Helena Blavatski konuyla ilgili olarak şunları söyler: "Üç periyodik vasıtanın4 yaratımıyla ilgili üçlü bir evrim planı vardır. Veya daha doğru bir söylemle, bizim sistemimizde, birbirinden ayırmanın imkansız olduğu iç içe geçmiş ve bü tünleşmiş üç ayrı evrim şeması vardır. Monat evrimi, isminden anlaşıldığı gibi Monadın gelişi miyle, açılımıyla ve eyleminin yüksek seviyelere ulaşı mıyla ilgili olan evrim, Bilinç ve zihni insana veren Manas-Dhyanlar5 tarafın dan temsil edilen Entelektüel evrim ve Şimdiki insanların embiyoları sayılan Ay atalarının göl geleri tarafından temsil edilen Fiziksel evrim. Bu üç akımın insanda birleşimi ile şu anda gözlemlemekte olduğumuz karmaşık insan ortaya çıkmıştır." Kitabımın konusu budur. Bilgisi ve gücü sınırlı olan benim gibi bir varlık için konu gerçekten zor ve karmaşıktır. Fakat benden çok daha üst bir bilginin yönetimindeki araştırmalarımdan yararlanarak, mutlaka kabul edilmesi gereken bir dogma değil, ama arayış ta olan bir kişinin diğer bir araştırmacıya sunmak isteyeceği türden fikirler verebileceğime inanıyorum. Doğanın labiren tinden çıkmaya yardımcı olacak bir rehber göstermekte ba­ şarılı olabilmeyi ümit ediyorum. 4 Upadhi, bedenlerin, ortamların 5 Güneş Işıldayanları, Devalar veya Agnishvatta-Pitri
İyi ve faydalı düşünceleri kabul edip kötüleri red ettikçe az bir zamanda şu sonuca ulaşacaksınız: İyi düşünceler gittikçe daha çok zihninize akarken kötüler gitgide azalacak. Zihninizi iyi ve faydalı düşüncelerle doldurmanın etkisi olarak etraftaki benzer düşünceleri mıknatıs gibi kendinize çekeceksiniz.
Sayfa 66 - Mavi kalem yayıneviKitabı okudu
Reklam
Cahil birinin sonradan zihninde sürekli tekrar etmesi olası, istenmeyen bir çağrışım yapmaması için kutsal şeylerle ilgili konuşurken özen gösteriyorlar. Büyük Yahudi üstadın kuralına riayet etmek gerekir: "Kutsal olanı köpeklere atmayın incileri domuzlara saçmayın..."
Sayfa 86 - Mavi kalem yayıneviKitabı okudu
Helena Blavatski, insanı ve soy geçmişini anlamak için evrimin üç çizgisini ayırmamız gerektiğini öğretir: 1 Ruhsal - ruh, maddenin efendisi olduğu ve onu biçim lendirip yönettiği için en önemlisidir. Ruhsal evrim (tekamül) hakkında bilgi sahibi olmadan, insan, bir varlık olarak çözümsüz bir sorun olarak kalmaya de vam eder. 2 Fiziksel - insan doğasının diğer kutbu, fiziksel bede nin soyağacı. Ruhsal soyağacı, ruhun aşama aşama maddeye inmesidir. Fiziksel soyağacı ise ruhun, kendi kuvvetlerini ortaya çıkarmak üzere şekil verdiği mad denin içinde yükselmesidir. 3 Entelektüel - biri aşağı inen diğeri yükselen yukarı daki iki çizgiden sonra onlarla birleşecek olan üçüncü bir çizgiye geliyoruz; insanı yaratmak üzere bu ikisini birleştiren entelektüel (zihinsel, mental) evrime ait çizgiye. "Ben'', fiziksel meskenine giriyor ve ona sahip oluyor. Yüksek tesiriyle kendisini yaratmış ve biçim lendirmiş olan ruhla birleştiriyor. Evrimin ruhsal, fiziksel ve zihinsel yönlerini incelemekle, insanın kökenini tüm yönleriyle ve net olarak açıklayan bir res me ulaşacağız. Tanrinın formda görünümü olan insanın muci zevi doğasına dair bir şeyler öğrenmeye başlayacağız. Ki zaten bu doğa hem özü hem de güçleri bakımından tanrısaldır.
Vesile Bedeni
Artık vesile bedeni olarak bilinen ikinci mental bedeni incelemeye geçelim. Bu bedenin "vesile" ismiyle anılmasının nedeni, daha sonra aşağı planlarda etkiler ve sonuçlar olarak ortaya çıkan tüm sebeplerin onda depolanmış olmasıdır. Bu beden "Manas'ın bedenidir", gerçek insanın form-tarafıdır. Ebediyetten bu yana insanın tüm kıymetlerinin depolan dığı, saklandığı alıcı ve depodur. Aşağı planlar ona sürekli daha fazla ve daha da fazla malzeme tedarik ettikçe gitgide büyür. Geçici olmayan her şey vesile bedeninde bulunur. Bir sonraki enkarnasyona taşınacak olan tüm yetenek ve özel liklerin tohumları onda saklanır. Böylece aşağı boyutlardaki tezahürler de "kendisi için sonun söz konusu olmadığı" bu insanın serpilmesine bağlıdır.
Öncelikle "astral dünya" tanımının iyi anlaşılması lazım. Astral dünya, fiziksel dünyayı çevreleyen veya içine nüfuz eden ama farklı bir maddeye sahip olduğu için normal gözler için görünmez olan varoluşun belirli bir alanı veya boyutu dur. Son fiziksel atomu parçalarsanız o fiziksel dünyadan kaybolur. Bu atom astral maddenin en kaba, en yoğun/katı türüne ait olan birçok parçacıktan meydana gelmiştir. Fizik sel maddenin yedi hali olduğunu açıklamıştık: katı, sıvı, gaz ve dört eter. Bunların sayısız varyasyonundan da fiziksel dünya inşa edilmiştir. Aynı yöntemle astral maddenin de sa yısız astral varyasyonlar yaratan yedi halini tespit edebiliriz.
Kendi içinde dikkat çeken çok fazla bir şey bulamadığından kendini canlı hissedebilmek için dikkatini dışarıya kaçırır.
Sayfa 82 - Mavi kalemKitabı okudu
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.