"Bahçelerde aşılarla yeni bir gül elde edildi mi bütün bahçıvanlar coşar, gülü ötekilerden ayırır, gözetir, haykırırlar. Ama insanlar için bahçıvanlar yok ki..."
"Kurtulmamız için mademki bizi birbirimize bağlayan ortak amacı kavramakta yardımlaşmamız yetiyor, öyleyse niçin bu amacı bütün insanları birbirine bağlayan şeyde aramayalım? Viziteye çıkan cerrah yalnız yokladığı hastanın dertlerini dinlemez; o, kulağını bu hastanın ötesinde iyileştirmeye çalıştığı insana vermiştir. Cerrah evrensel bir dil konuşur. Atomu da nebulayı da kavramasına yardım eden o tanrısal işlemler üzerinde düşünen fizikçi de aynı dili konuşuyordur. Bu, herhangi bir çobana kadar hep böyledir. Yıldızlar altında karınca kaderince birkaç koyuna bakan çoban, oynadığı rolün bilincine varırsa kendinin bir uşaktan fazla bir şey, bir nöbetçi olduğunu anlayacaktır. Her nöbetçiyse bütün bir imparatorluktan sorumludur."
"Çölleşen bir dünyada, arkadaşlara kavuşmaya susamıştık: Bir arada paylaşılan ekmeğin tadı bizlere savaşın değerlerini kabul ettirmişti ama aynı amaca doğru omuz omuza koşmanın coşkusunu bulmak için savaşın hiçbir gereği yoktu. Savaş bizi aldatmaktadır. Kin, nefret koşunun coşkusuna bir şey eklemez.
Niçin birbirimizden nefret edelim? Aynı gezegende dünyaya gelmiş aynı geminin tayfalarıyız. Birbirimize bağlıyız. Uygarlıkların yeni bileşimlere yol açabilmesi için birbirleriyle yarışa girmesi gerekebilir. Ama birbirlerini yutmaya kalkışmaları iğrenç bir şey olur."
"Başka insanlar var, bütün zanaatların çarkı içine sokulmuş; öncü olmanın, bilim adamı, din adamı olmanın sevinçlerinden yoksun bırakılmışlar. Onları insan durumuna sokmak için üstlerine elbise giydirmek, karınlarını doyurmak, bütün ihtiyaçlarını sağlamak yeter sandılar.
Onlara birçok şey öğrettilerse de kültür aşılamadılar. Kültürü birtakım formülleri ezberlemek sayanlar kültür üzerine pek bayağı düşüncelere sahiptiler. En beceriksiz bir yüksek matematik öğrencisi bugün tabiat yasaları üzerine Descartes'dan, Pascal'dan çok daha fazla şeyler bilir. Ama onlar gibi ruhun ihtiyaçlarını kavrayacak yetileri var mıdır?.."