Gürültü, kilisenin dışına da taşıyor ve yankılar bırakıyor.
Batı dünyası, bu gürültüyle uykusundan uyanıyor. Korkunç haber, Roma, Venedik ve Floransa gibi kentlerde, bir anda duyuluyor ve şok etkisi bırakıyor. Uyarıcı bir gök gürültüsü gibi hızla Fransa'ya ve Almanya'ya ulaşıyor. Dehşete kapılan Avrupa, kayıtsız kalması yüzünden, açık unutulan şu lanet olası kapı, Kerkaporta'dan içeriye giren ve insanlık tarihinin akışını değiştiren yıkıcı bir gücün, yüzyıllar boyunca ellerini ve kollarını bağlayacağını ve hareketsiz bırakacağını anlıyor.
Fakat insan yaşamında olduğu gibi tarihte de, kaybolmuş bir ânın yakınıp dövünmekle geri getirilebileceği hiç görülmemiştir. Bir tek saatin kaybettirdiği şeyi, bin yıl geri getiremez.
Tarih bazen rakamlarla oynar. Roma'nın Vandallar tarafından, belleklerden çıkmayacak bir biçimde yağmalanma-sından tam bin yıl sonra, Bizans'ın yağmalanması başlıyor.
Savaşın galibi Mehmet, sözünü tutuyor ve katliamdan hemen sonra bütün evleri ve sarayları, kiliseleri ve manastırları, erkekleri, kadınları ve çocukları savaş ganimeti olarak askerlerine sunuyor. Gözü dönmüş binlerce yağmacı, ganimet için âdeta birbirleriyle yarışıyorlar. İlk önce kiliselere hücum ediliyor ve paha biçilmez bütün altın kaplar ve her türlü süs ve ziynet eşyaları yağmalanıyor. Daha sonra sıra, evlere geliyor. Evlere girenler, ele geçirdikleri ganimetin kendi malları olduğu anlaşılsın diye girdikleri evin damına kendi bayrağını asıyor. Yalnızca altın, gümüş, elmas ve parasal değeri yüksek olan her türlü taşınabilir ev eşyası yağmalanmakla yetinilmiyor, esir pazarlarında satılmak üzere, erkekler ve çocuklar, harem dairesi için de kadınlar savaş ganimeti olarak alınıyor. Kiliselere sığınan Bizanslılar zorla dışarıya çıkartılıyor, yaşlı olanları, değersiz bir yük sayılıp öldürülürken, genç olanları elleri ve ayakları hayvanlar gibi bağlanarak satılmak üzere esir pazarlarına götürülüyor.
İnsan yaşamında olduğu gibi tarihte de, kaybolmuş bir anın yakınıp dövünmekle geri getirebilebileceği hiç görülmemiştir. Bir tek saatin kaybettirdiği şeyi, bin yıl geri getiremez.