Öne Çıkan İnsansız Ordular Gönderileri
Öne Çıkan İnsansız Ordular kitaplarını, öne çıkan İnsansız Ordular sözleri ve alıntılarını, öne çıkan İnsansız Ordular yazarlarını, öne çıkan İnsansız Ordular yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan öldürmek...
ABD Ordusu psikoloğu Yarbay Dave Grossman On Killing [Öldürmek Üzerine] adlı kitabında, neden insanların birçoğunun öldürmede tereddüt ettiğini açıklıyor. II. Dünya Savaş'ında ABD ordusu tarihçisi S. L. A. Marshall doğrudan cepheden dönen askerlerle söyleşi yapmış ve askerlerin çoğunun düşmana ateş etmediğini fark etmiş. Buna Marshall da şaşırmış. Askerlerin sadece %15 ile %20'si gerçekten düşmana ateş ediyormuş. Askerlerin çoğu ya düşmanın kafa hizasının üzerinde bir yere ateş ediyormuş ya da hiç etmiyormuş.
Poz veriyorlardı diye açıklıyor Grossman, savaşıyor
gibi yapıyorlardı fakat aslında düşmanı öldürmek için uğraşmıyorlardı. Grossman birçok savaştan kanıt sunarak bu poz verme
davranışının tarih boyunca gerçekleştiğine dikkat çekiyor. İnsanların öldürmeye karşı doğuştan gelen biyolojik bir direnci olduğunu
iddia ediyor. Hayvanlar aleminde, öldürücü yeteneklere sahip hayvanlar türler arası mücadeleleri öldürücü olmayan şekillerde çözmeye çalışır. Bu mücadelelerde ölümler gerçekleşiyor, ancak genelde önce hayvanlardan biri boyun eğiyor. Çünkü asıl nokta öldürmek
değil, hakimiyet. Bununla birlikte insanların doğuştan gelen öldürme karşıtı dirençleri psikolojik şartlanmalarla, otorite baskısıyla, öldürme sorumluluğunun dağılımıyla, düşmanı insandışılaştırmayla ya da öldürme eylemine yönelik artan psikolojik mesafeyle aşılabilir.
Sayfa 358
#savaşmayınsevişin
İnsansız Ordular 5. kısımda bahsedilen Uluslararası İnsancıl Hukuku şartları; günümüzde örgütlerin menfaatleri çıkarınca görmezden gelinerek, sözde şart olarak geçerliliği sürdürmektedir, bence :d
Makine öğrenme teknikleri güçlü araçlardır, ancak zayıf noktaları da var. Ne yazık ki bu zayıf noktalar, insanlar için bariz ya da sezgisel olmayabilir. Bu güvenlik açıkları, nükleer reaktörler gibi kompleks sistemlerdekilerden daha farklı ve sinsidir. Three Mile Adası'ndaki kaza önceden tahmin edilememişti, fakat en azından kazadan sonra anlaşılabildi. Birbirini zincirleme takip eden olayları masaya yatırıp birinin diğerini nasıl etkilediğini ve beklenmedik olaylar kombinasyonunun nasıl faciaya sebep olduğunu anlayabilirsiniz. Derin sinir ağlarının açıkları ise farklıdır, insan zihnine tamamen yabancıdır. Bir grup araştırmacı bunları, “yapısı anlaşılmaz bir şekilde veri dağıtımına bağlı olan mantıksız özellikler ve yapı içi kör noktalar” olarak tanımladı. Diğer bir deyişle, yapay zekâların, öngöremediğimiz ve nasıl ya da neden olduğunu tam olarak anlayamadığımız açıkları var.
Sayfa 247 - Kronik Yayınları
Yapay zekâ araştırmacıları, yapay zekâ amaçlarını insani değer yargılarına göre belirlemenin yanı sıra, insan yönlendirme ve denetlemesine duyarlı yapay zekâlar tasarlamak için benzer bir çaba gösteriyorlar. Bu, göründüğü kadar basit bir iş değil. Omohundro haklıysa yapay zekâ kapatılmamak için direnecektir. Bu, "ölmek” istemediğinden değil, kapatılacak olmanın hedefine ulaşmasını engelleyeceğinden kaynaklanıyor. Bir yapay zekâ hedefinin değiştirilmesine de karşı koyabilir, çünkü bu da hedefine ulaşmasına engel. Sunulan çözüm önerilerinden biri, yapay zekâyı insan programcıları tarafından düzeltilebilir ya da kapatılmaya karşı duyarsız kalacakları şekilde sıfırdan tasarlamaktır. Güvenli bir şekilde durdurulabilen, düzeltilebilen veya kapatılabilen yapay zekâların oluşturulması, yapay zekâları kendi başlarına hareket eden bağımsız bir etmen yerine insanlar tarafından kullanılacak araçlar olarak tasarlama felsefesinin bir parçasıdır. Bu tür “araç yapay zekâları” yine süper zekâ olacaklardır, ancak otonomileri kısıtlanmış olacaktır.
Sayfa 315 - Kronik Yayınları
Hava harbinde pilotlar düşman uçağıyla angajmana girerken geçtikleri bir bilişsel süreç olan “gözle-konumlan-karar ver-uygula” (OODA) döngüsünden söz ederler. Düşmandan daha hızlı bir biçimde ortamı algılayıp, karar verip, harekete geçmek pilotun düşmanın OODA döngüsünün “içine girmesini sağlıyor. Düşman halen ne olduğunu anlamaya ve harekete geçmeye çalışırken pilot koşulları çoktan değiştirmiş, düşmanı tekrar başa döndürmüş ve onu yeni koşullara alışmaya zorlar halde olur. OODA döngüsünün fikir babası Hava Kuvvetleri stratejisti John Boyd amacı şöyle tanımlıyor:
“Amaç: Düşmanı hem tehlikeli hem de muğlak, karışık ve yanıltıcı bir eyleme sürekli karşılık vermeye zorlayarak düşmanın sisteminde karmaşa ve düzensizlik yaratmak.”
Sayfa 52 - Kronik Yayınları
Kontrolden çıkmış bir otonom silah, devletleri savaşın eşiğine sürükleyebilir.
Sayfa 301 - Kronik KitapKitabı okudu
"Kısmen eminsek" diye bir şey olamaz. Alanda masum insanlarda olabilir.
"Alanda dost hedeflerin olmadığından kısmen eminsek, atış serbest. Bırakalım silah karar versin."
Sayfa 138 - Kronik KitapKitabı okudu
Dünyanın dört bir yanındaki mühendisler drone'lar için yazılım programlamaktadır. Otonom silahların geleceği onların elinde yazılıyor.
Sayfa 90 - Kronik KitapKitabı okudu