İrade Terbiyesi
Jules Payotİrade Terbiyesi Gönderileri
İrade Terbiyesi kitaplarını, İrade Terbiyesi sözleri ve alıntılarını, İrade Terbiyesi yazarlarını, İrade Terbiyesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanların büyük bir çoğunluğu hayatlarını mümkün olduğunca az düşünerek geçiriyor.
Sayfa 20 - Flipper YayıncılıkKitabı okuyor
Velhasıl Kelam
Tüm çalışmadan çıkarılacak pratik sonuç şudur: karakterimizi değiştirebilir, irademize eğitebilir, zaman ve doğamızın kanunlarına dair bilgimizle kendimize hükmetme sanatında yüksek bir dereceye ulaşabiliriz.
Sayfa 205Kitabı okudu
Bana yatakta ne kadar kaldığınızı söyleyin, size ahlaken ne kadar güçlü olup olmadığınızı söyleyeyim.
Duyguların üzerimizdeki hakimiyeti
Descartes'e göre insanlar tanrının sürekli yaratımı olmadan var olmadıkları için hazlarımız, acılarımız, duygularımız ve anılarımızın bir gerçekliği yoktur, ancak sürekli bir tür yaratımla temanın yaşayan enerjisi yüceltilebilir. O olmadan insan soğuk, kuru, renksiz ve güçsüz tamamen soyut psikolojik durumlardan oluşan anılar dışında hiçbir şeye sahip olamaz.
Küçüklüğümüzden itibaren bize bazı şeylerin iyi, bazı şeylerin kötü olduğu öğretilir. Bunları konuştuğumuz insanların düşüncelerinden, hareketlerinden anlarız. Oysa o kavramları gerçek anlamlarıyla değil insanların ona yüklediği anlamlarla öğrenmiş oluruz.
"Bir mıknatıs demir tozları içinde ne ise fikir de hisler içinde öyledir.”
Özgürlüğü elde edemeyen insan hayatın tüm derin ve sonsuz hazlarını kaçırır.
Schopenhauer'in çalışmalarında bulacağımız yegâne argümanlar:
1- Karakter geliştirilebilir olsaydı "insan gençlerden çok yaşlılarda daha fazla erdem bulunurdu" ki olay bu değil.
2- Kendisinin kötü olduğu insana bir kez gösterilince sonsuza dek güvenimizi kaybeder ki bu da hepimizin karakterinin değiştirilemez olduğunu kanıtlar.
Kant'a göre karakterimizi dünyada seçiyoruz ve seçimimizden geri dönüş yok. Zaman ve mekan dünyasına bir kez "indiğimizde" karakterlerimiz ve dolayısıyla iradelerimiz ufacık bir şekilde bile bir değişime uğramadan olduğu gibi kalırlar.
Mücadele etmeden mutlu olunmaz, her mutluluk az çok bir çaba ister.
Ne yazık ki sınavlar öğrenciyi gerçekten tanımaya veya değerini ortaya çıkarmaya yönelik değildir.
Sadece hafızaya kaydettikleriyle ilgilenilir.
Zaman,onu doğru kullanana yanlış yapmaz.
Başarmak için işine saygı duyman gerekir.
Mücadele etmeden mutlu olunmaz,her mutluluk az çok bir çaba ister.
Ayrıca modern yaşamın şartlarının manevi hayatımızı hiçliğe indirgediğini ve zihinsel dağınıklığımızı artık bastıramayacağımız bir noktaya getirdiğini unutmamalıyız. İletişimin kolaylaşması, seyahatlerin sıklığı, dağlara çıkma ya da denize gitme alışkanlığı düşüncelerimizi dağıtan şeyler. Okumaya bile vakit olmuyor. Bir insan hem heyecan dolu hem de aynı zamanda boş bir yaşam sürüyor.