Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Artı Değer Nedir?

İşçiler Neden ve Nasıl Sömürülüyor ?

Faruk Pekin

İşçiler Neden ve Nasıl Sömürülüyor ? Gönderileri

İşçiler Neden ve Nasıl Sömürülüyor ? kitaplarını, İşçiler Neden ve Nasıl Sömürülüyor ? sözleri ve alıntılarını, İşçiler Neden ve Nasıl Sömürülüyor ? yazarlarını, İşçiler Neden ve Nasıl Sömürülüyor ? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Patronların mal satamaması, lşcllerln, köylülerin gellrlerlnln çok düşük olması yüzündendir. Eğer patronlar lşcilere fazla ücret verseler, onlar da daha fazla mal alacak, bu şekilde patronların mallan satılacaktır. Ama fazla ücret vermek de patronların işine gelmez, ücretleri yükseltmezler. Patronlar tam bir çıkmaza girerler. ücretler yükseltemezken, elde fazla mal birikmesi kapltallzmln en büyük çıkmazıdır. Ve bu çıkmaz kapitalizmi yıkacaktır."
Vardiya Yayınları - "Fazla üretilen mallar, buğday, balık vesaire fiyatlar artmasın diye denize dökülür. Çok fazla miktarda tahıl üretlldlğl halde, insanlar açlıktan ölür."
Lenin:
"1.Üretimde ve sermayede görülen yoğunlaşma öyle yüksek bir gelişme derecesine gelmiştir ki, ekonomik hayatta tayin edici rol oynayan tekelleri yaratmıştır. 2.Banka sermayesi sınai sermayeyle kaynaşmış ve bu mali sermaye temeli üstünde bir mali oligarşi kurulmuştur. 3.Sermaye ihracı, emtia ihracından ayrı olarak, özel bir önem kazanmıştır. 4. Dünyayı aralarında bölüşen uluslararası tekelci kapitalist birlikler kurulmuştur. 5. En büyük kapitalist kuvvetlerce dünya toprak bakımından bölüşülmüştür. Emperyalizm, kapitalizmin çürüyen, can çekişen, çökmekte olan dönemidir."
Vardiya Yayınları - Tekelci Kapitalizm (Emperyalizm)in Özellikleri:
Reklam
"Kapitalizmde işçilerin özgürlüğü işsiz kalma, aç kalma özgürlüğüdür."
Vardiya Yayınları
"Kapitalist toplumda işcllerden başka çalışan çok sayıda ücretli vardır. Bütün işçiler ücretlidir. Ama her ücretli işçi değildir. Kapitalist toplumda ücretle çalışan çok sayıda memur, hizmetçi, kapıcı, doktor, mühendis, mimar, avukat, yönetici vardır. Ama bunların hepsi işçi değildir. Kapitalist toplumda ayrıca geçici işçiler, topraksız yada az topraklı köylüler, kendi başına yeterli toprağı, olup da bu toprağı işleyen köylüler, kendi başına dükkanı olup çalışan esnaf ve zanaatkôrlar vardır. Bunlar da emekçidir. Başkalarının sırtından geçlnmeden, başkalarını sömürmeden çalışan tüm insanlara 'emekçi' denir. İşçiler de emekçidir, ama her emekçi işçi değildir. İşçileri diğer emekçilerden ayıran önemli farklar vardır. işçilerin önemli özellikleri nelerdir? 1. İşçiler üretim aracı (alet, makine, tezgah, fabrika, toprak, dükkan...) sahibi değillerdir. Ücret karşılılında patronlara, kapitalistlere İşgücü (çalışma gücü) satarlar. 2. İşçiler emekleriylr zenginlik, mal yaratırlar. Deger üretirler. 3. İçiler kapitalistler için çalışırlar ve onlar tarafından sömürülürler."
Vardiya Yayınları
"Kapitalist toplumda sömürü gizlenmiştir, saklanmıştır. işçinin ürettiklerine zorla değil farkettirmeden el konmaktadır. Sözgelimi, kölelik çağında sömürüyü görmemek için aptal olmak lazımdır. Zorla, kamcı altında, bir tas çorba, bir parça ekmek karşılığı çalıştırılan kölelerin sömürüldüğü apaçık ortadadır."
Vardiya Yayınları
"M. ô. 74 yılında Spartaküs adlı köle peşine binlerce köleyi takıp dağa cıktı. Dağda altmış bin kişilik bir kuvvet meydana getirdiler. Roma İmparatoru bunlarla başa çıkamadı. Ama köle sahibi efendiler kendilerine karşı mücadele eden insanları bölüp yeneceklerini iyi biliyorlardı. Bugün işçileri nasıl alevi-sünni, Sivaslı-Kayserili diye parçalayıp sömürü düzenlerini devam ettiriyorlarsa. Spartaküs - ün kuvvetlerini de Galli, Romalı diye parçaladılar. O sırada sağlam olan köleci düzeni yıkabilecek toplumsal güçte olmayan köleler, köleci düzeni yıkamadılar ama ciddi ölçüde sarstılar."
Vardiya Yayınları
Reklam
"Sözgelimi köle günde 16 saat çalışıyorsa, 16 saat çalışması karşılığı efendisi ona ve ailesine ölmeyecek kadar yiyecek, çıplak gezmeyecek kadar giyecek ve yatacak bir hayvan ahırı veriyordu. Sözgelimi, kölenin bütün bu ihtiyacı o günün şartlarında 6 saatlik bir çalışmaya eşitse, köle 6 saat kendine 10 saat efendisine çalışmış oluyordu."
Vardiya Yayınları
"Roma imparatorluğu döneminde bazı bölgelerde efendiler kölelerin yiyeceğini bile vermiyordu. Onları 6 gün kendi topraklarında hiçbir şey vermeden çalıştırıyorlardı. Köle kendi yiyeceğini haftanın 7. günleri çalıştığı ufak bir araziden sağlıyordu."
Vardiya Yayınları
"Köleci toplumda köle herşeyiyle köle sahibi efendlnlndi. Köle, çalışmaktan başka hiçbir kurtuluş yolu olmayan bir üreticiydi. Pazarlarda hayvanlar gibi alınıp satılabilen bir maldı. Efendi köleyi öldürebilir, satabilir, sakat bırakabilir, dövebilirdi. Buna karşı lık kölenin hiç bir hakkı yoktu. Diyelim ki, köle, günde onaltı, onsekiz saat çalışırdı. Bu onaltı saat içinde köle, kısa bir sürede yiyeceği, giyeceği... karşılığı kendisi için çalışır, geri kalan kısımda efendisi için çalışmış olurdu. Köle sahibi köleye ancak ölmeyecek kadar, ertesi gün kalkıp çalışabilecek kadar bir yiyecek verirdi. Bir tas çorba, bir parça ekmek, yatacak bir ahır, bir hırka... Hiçbir şey vermese olmazdı."
Vardiya Yayınları - "Patronlar, sömürücüler bu masalı çok iyi bilirler. Bu yüzden işçilerin ölmemeleri için onlara aç kalmayacak, ölmeyecek kadar bir yiyecek yada para verirler."
"Köleci toplumda köle sahibi efendilerin diktatörlüğü vardı. Okullardaki tarih kitaplarında sözü edilen demokrasi, Atina demokrasisi. yalnızca köle sahipleri için demokrasi demekti. Köle sahipleri silahlı, köleler silahsız idi. Köle sahipleri sömürü ve baskı düzeninin sürdürülmesinde ayrıca tabiat ve toplumun insan bilincundekl çarpıtıl mış yansıması olan dini kullandılar. Totemler, putlar, insanlara benzeyen tanrılar köle sahipleri elinde köleleri korkutma, sindirme, suskunlaştırma aracı haline geldi. insanların denetim altına alamadıkları tabiat güçlerine bağımlılığını yansıtan dinleri eşitsizliğin bir teminatı olarak kullandılar. Köle sahibi efendiler hiç doymadılar. Orduları ile sürekli olarak yakınlarındaki kabilelere saldırdılar. Onların topraklarına ve kölelerine sahip çıkmak istediler. Savaşa efendiler karar verdi, ama köleler savaştı. Savaşta elde edilen ganimetler ise efendiler arasında paylaşıldı.."
Vardiya Yayınları - American 'Democracy'
Reklam
"Köle sahipleri, kölelerin isyan etmelerinden korktuklarından ve diğer komşu kabi leleri yağmalamak ve köle toplamak istediklerinden devamlı bir Ordu meydana getirdiler. Köleler kaçmasınlar ve efendilerin mülklerine göz dikmesinler diye BEKÇİ, POLiS teşkilatı kurdular. Kendi çıkarlarını koruyan. emekçileri ezen, onları zorla çal ıştıran emirler. fermanlar çıkardılar. Bunlara do KANUN dediler, HUKUK dediler. Hukuk yenenin, kuvvetl inin hukuku idi."
Vardiya Yayınları
"Farklı sınıfların ortaya çıkmasının tek nedeni özel mülkiyetin ortaya çıkışıdır. Sınıflar ancak üretim araçlarının ortaklaşa mülkiyetten çıkıp tek tek kişilerin mülkiyetine geçmesi ile ortaya cıkmıştır. Ve özel mülkiyetin ortadan kal ktığı toplumda sınıflar da yokolacaktır. Bunu çok iyi bilmek zorundayız. Böyle gelmemiş ve de böyle gitmeyecektir."
Vardiya Yayınları
"İşçi sınıfının tarihsel görevi, sömürü ve baskı üzerine kurulu kapitalist topluma son vererek sosyalizm'i kurmak ve sömürü ve baskının olmadığı sınıfsız bir toplumu gerçekleştirmektir."
Vardiya Yayınları
"Peki ama, patronlar çalışmıyor mu?" diyeceksiniz. Adam hergün sabah erkenden geliyor, çıkıyor odasına, sağa sola telefon ediyor, emir veriyor, bağırıyor, çağırıyor. Patron çalışmıyor mu? İşte işin özü burada yatıyor. işçilerin çalışması ile patronların çalışması arasında önemli fark vardır. Bizim anladığımız çalışma, vakit geçirme, dalga geçme değil, bilfiil kafa ve kol emeği harcayarak üretime katılmaktır. Üretici çalışma yapmaktır. Alınteri dökerek, göz nuru harcayarak, makine başında, işyerlerinde araç-gereç kullanıp çalışmak, yeni zenginlikler yaratmaktır. Oysa patronlar işçiler gibi çalışmazlar. İşçilerin çalışmaları üretken olan, ortaya bir ürün çıkaran çalışmadır. Kapitallstlerin çalışmaları üretken olmayan bir çalışmadır."
Vardiya Yayınları - "Patronların geliri, esas olarak lşyerlerine gelip gitmekten değil, üretim araçlarına sahip olmaktan, mülkiyetten doğar."
"Sömürünün olduğu her yerde adalet de sömürücülerden yanadır."
Vardiya Yayınları
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.