İşgal-i Aşk

Nurcan Ateş

Öne Çıkan İşgal-i Aşk Gönderileri

Öne Çıkan İşgal-i Aşk kitaplarını, öne çıkan İşgal-i Aşk sözleri ve alıntılarını, öne çıkan İşgal-i Aşk yazarlarını, öne çıkan İşgal-i Aşk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ögrendiğim bir şey daha vardı: Mutlu olmak istiyorsan insanları mutlu etmelisin."
Sayfa 106 - Ateş YayınlarıKitabı okudu
344 syf.
·
Puan vermedi
*2021 yılının son kitabi.. Değerli yazarımız Nurcan Ateş'le Nevşehir Kitap Fuarı'nda tanışma şansı yakalayarak, kitabını imzalı olarak temin ettim. Kendisiyle tanistigima çok mutlu oldum. 1912 yıllarında savaş döneminde yaşanan olayları anlatan bir kitap. Annesini hiç tanımayan Lale, abisi Mustafa'yla birlikte savaş sırasında babasını da kaybediyor. Böylece İstanbul'daki dayısının yanına yerleşiyorlar. Yengesi Müzeyyen bunları hiç istemiyor. Abisi Mustafa öğretmen olmak için okuluna devam ediyor. Lale yengesiyle mücadelesi sırasında, hastanede çalışıyor. Çocukluğundan tanıdığı komşuları Meriç'e daha bir ilgisi artmasıyla birçok asılsız dedikodular çıkıyor. Savaşın şiddeti günden güne atmakta.. Meriç, Hristiyan bir ailenin Müslümanlığı kabul etmiş bir oğlu.. Ailesinin oynunuyla Lale Meriç yüzünden abisini de kaybettigini düşünüyor. Meric' i öldürmek istiyor. Kendisi de 1 yıl boyunca bilinçsiz bir şekilde yaşam mucadesi veriyor. Kendine geldiginde Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyetimizi ilan ettiğini öğrenerek, yaşama olan inancı ve umudu yeniden yeşeriyor. Yazarımızın son cümlelerini okuduğumda, araştırmalarına, kurgusuna ve mutevaziligina baktığımızda hayran kalmamak elde değil.. Emeğinize, yüreğinize sağlık Nurcan hocam. Kaleminiz daim olsun..
İşgal-i Aşk
İşgal-i AşkNurcan Ateş · Ateş Yayınları · 201820 okunma
Reklam
Hayata tutunmak... Hepimizin hayata tutunacak bir bahanesi vardı. Her şeye rağmen yaşamaya ve kaldığımız yerden hiçbir şey olmamış gibi devam etmeye..
Sayfa 141
..çünkü gayet adilce alınmış, kimseye bir zarar verilmemiş algısı yaratılan bu şehrimizin kaybında, yine olan masum, suçsuz, günahsız insanlara olmuştu. Yagmalamalar, tecavüzler, camilere takılan canlar... Babamın da dediği gibi "Ölmeden, öldürmeden bir şehir nasıl verilir ki? " Öyle ya ölmüştü işte! Bu sehir için babam ve onun gibi adı gecmeyen bir sürü masum insan ölmüştü. Yuvalar yıkılmış, ocaklar sönmüş ve bunların hepsi bir gece içinde olup bitmişti. Artık gerisi kabusun bittiği an değildi. Bizim için kabus yeni başlıyordu.
Sayfa 11
Öğrendiğim bir şey vardı: Mutlu olmak istiyorsan insanları mutlu etmelisin! Cevrende kendini faydalı hissedersen yaşamayı daha çok isteyip seversin. Başını yastığa koyduğunda rahat uyuyabilirsin. Çevrendeki insanların haline acıyıp üzülmektense onlar için bir şeyler yapmak, yapılacak en iyi şeydir.
Sayfa 107
"İçimde umutsuzluk ve umut kavgaya tutuşmuştu."
Sayfa 12 - Ateş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.