İşkence Bahçesi
Octave MirbeauÖne Çıkan İşkence Bahçesi Gönderileri
Öne Çıkan İşkence Bahçesi kitaplarını, öne çıkan İşkence Bahçesi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan İşkence Bahçesi yazarlarını, öne çıkan İşkence Bahçesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Cv
Ya bizzat ben?.. Ah! İşte örnek!.. Şundan eminim ki ben bir canavar değilim... Sevecen, yüce duygulara, üstün bir kültüre sahip, son derece uygar ve toplum içinde uyumlu, normal bir insan olduğumu düşünüyorum... Eh işte, hal böyleyken, kaç defa, içimde, cinayetin o buyurgan sesinin homurdandığını duydum!..
Ayrıntı Yayınları, Birinci Basım: 2007 — PDF.
Kilise, Ordu, Okul, Adalet, Yönetim, acı ve ölüm kaynağı olarak, soğuk canavarlar, beyinsizleştirme makineleri gibi ifşa edi lir.
Sayfa 10 - Ayrıntı Yayınları, Birinci Basım: 2007 — PDF.
Yalnızca, incelikten uzak, ruhsuz katiller, düşünmeden hareket eden, psikolojiden hiç anlamayan hödükler için adam öldürmenin tehlikesi vardır. Akıllı ve sağduyulu bir adam, canının istediği her cinayeti sarsılmaz bir soğukkanlılıkla işleyebilir.
Ayrıntı Yayınları, Birinci Basım: 2007 — PDF.
Bugün artık hiç cinayet olmasaydı, yönetimler de olmazdı, çünkü genel olarak suç, özellikle de cinayet, yönetimlerin yalnız bahaneleri değil, yegane varoluş sebepleridir.
Bu yüzden, yapılması gereken, cinayetleri ortadan kaldırmaya çalışmak yerine, bunları sebat ve zekayla geliştirmektir... Hem kültürü, yasalardan da ha iyi verebilecek bir araç da tanımıyorum.
Sayfa 42 - Ayrıntı Yayınları, Birinci Basım: 2007 — PDF.
Bir şeye acı veya sevinç diyebilmek için, o şeyi kanıtlamaya gerek var mıdır? Onun hissedilmiş olmasına gerek vardır . . .
Af buyurun...Bu, sizin deyiminizle "kültürlü beyinler ve uygar insanlar"ın tercih ettikleri alışkanlıklar, zevkler acaba nelerdir, azizim? Eskrim, düello, vurdulu kırdılı sporlar, güvercinlere korkunç atış talimleri, boğa güreşleri, yurtseverliğin muhtelif icraları, avcılık...Bütün bunlar, aslında, insanın, kovaladığı büyük vahşi hayvanlardan -tabir yerindeyse- ahlakça bir farkının olmadığı, uygarlıktan uzak ilk çağlara gerileyişlerden başka bir şey değildir .
Demek istediğim şu, hepimiz, az çok katiliz... Hepimizin beyninden, daha düşük derecelerde de olsa, ki ben buna inanmak istiyorum, benzer hisler geçmiştir. Doğuştan içimizde var olan öldür me gereksinimini bastırıyoruz, onu, endüstri, sömürge ticareti, savaş, av, Yahudi düşmanlığı gibi yasal başka yönlere kanalize ede rek fiziksel şiddetini azaltıyoruz.
Çünkü, kendini ölçüsüzce, yasadışı yollardan bu gereksinimi karşılamaya bırakmak çok tehlikelidir. hem alınan manevi tatminlere de değmez. Sonuçta, bu eylemin bilinen sonuçlarına maruz kalınır; hapis, yargıçlarla yapılan, her zaman yorucu ve bilimsel anlamda hiçbir yararı olmayan tartışmalar, nihayetinde giyotin....
Sayfa 43 - Ayrıntı Yayınları, Birinci Basım: 2007 — PDF.
Fakat aslında en büyük kusurum, sürekli kötü olmayı başaramamam oldu.
Ben diyordum ki cinayet, doğanın ve tüm canlı varlıkların olağan bir işlevidir - ve istisnai bir durum değildir. Oysa, toplumların, insanları yönetmek bahanesi ile, onları öldürme hakkını, bu hakkın tek sahibi olan bireylerin aleyhine olmak üzere, tekelci bir anlayışla kendilerine mal etmiş olmaları usulsüzdür .
Vallahi!... inanıyorum ki, insanoğlunun en büyük saplantısı cinayettir ve bütün eylemlerimiz de ondan kaynaklanır.