Her şey bir adamın bir kadının Islak Yeşil hikayesini okumasıyla başlamıştı… Karanlık bir gece değil, güneşin olmadığı bir yas günüydü. Günahları bahşeden bir hayatı yaşadıkları sırada kelepçenin bir ucu adamın bileğine diğeri de kadının bileğine takılmıştı. Aynı zamanın aynı yelkovanında farklı günahlarla birbirlerine tutulmuşlardı. Kader işi değildi. Hayatları üzerine kurulmuş tuzaklar ve planlı birer eylemdi. Aynı çukura beraber düşeceklerdi, aynı silahtan beraber yaralanacaklardı, aynı bıçaktan beraber kanayacaklardı…
“Kötülükten gebe kalan her günah bir masuma yakıştırılırdı.”