İslam Bizans İlişkileri 

Casim Avcı

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Canlı resimleri yapanların kıyamet günü onlara can vermekle emredileceklerini belirten hadisi de eleştiren Ebû Kurra Hz. Süleyman'ın emrindeki cinlerin ona heykeller yaptıklarını belirten âyete dikkat çeker. Ayrıca canlı resmi yapmaya karşı çıkanların bitki resimleri yapmalarının çelişki olduğunu, çünkü insanın dalları yeşermiş meyveli ağacı da yapamayacağını belirtir.
Sayfa 138 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Hz. Muhammed Bizans İmparatoru Herakleios'un yanı sıra Bizans'a bağIı devletçiklere ve valilere de İslâm'a davet mektupları göndermiştir.
Sayfa 50 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İslâm'ın zuhûrundan önce Arap yarımadasında Hristiyan topluluklarının bulunduğu belli başlı merkezler, kuzeyde Benî Tağlib, Benî Gassân, Benî Kudâa, Benî Bekr, Benî Temîm ve Benî Tayy kabilelerinin yaşadığı Eyle, Dûmetü'l-Cendel vb. bölgelerdi. Ayrıca yarımadanın güneyinde Necran, en güçlü ve en etkili Hristiyan merkezlerinden biriydi. Bu merkezlerin yanında bir kısmı Bizanslı olmak üzere köle, tüccar veya misyoner olarak Mekke'de yaşayan Hristiyan cemaatiyle, bilhassa dil açısından Mekke'yi etkilemiş olan Ehâbiş kabilelerine mensup Hristiyanlar ve Hire Hristiyanlarını da hatırlamak gerekir.
Sayfa 98 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Hz. Peygamber in diğer bir Gassini emîri Cebele b. Eyhem'e de Şucâ' b. Vehb el-Esedî aracılığıyla mektup gönderip İslâm'a davet ettiği ve Cebele'nin bu davete olumlu karşılık verdiği rivayet edilmekte, ancak mektubun metni ve tarihi hakkında herhangi bir bilgi verilmemektedir. Öte yandan Cebele'nin Hz. Ömer döneminde Yermûk savaşından sonra (15/636) Müslüman olduğu ve daha sonra Dımaşk'ta kendisini döven kişiye verilen cezayı hafif bulduğu, Mekke'de halktan birisine tokat attığı için aynı şekilde cezalandırılmak istenmesini gururuna yediremediği veya cizye yerine zekât ödeme teklifi kabul görmediği gibi çelişkili sebeplerle 30.000 kişiyle beraber Bizans'a iltihak edip Hristiyanlaştığı rivayet edilmektedir.
Sayfa 52 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
İbnü'n-Nedim Me'mûn'la çağdaş Bizans imparatoru (muhtemelen Theophilos) arasında birçok yazışmalar gerçekleştiğini belirttikten sonra halifenin imparatora mektup yazıp Bizans'taki eski Yunan yazmalarından kendisinin uygun göreceği eserleri göndermesini istediğini, teklife başlangıçta olumsuz bakan imparatorun daha sonra kabul ettiğini kaydeder. Bunun üzerine halife aralarında dönemin meşhur tercüman ve ilim adamlarından Haccâc b. Matar, İbn Batrîk ve Yuhanna b. Mâseveyh'in de bulunduğu bir gurubu Bizans'a göndermiş ve daha sonra oradan getirilen felsefe, matematik, tıp ve musiki'ye dair eserlerin Arapça'ya tercümesini istemiştir. Me'mûn Bizans'tan sadece klasik eserleri getirtmekle kalmamış, şöhreti Bizans sınırları dışına taşan Matematik âlimi Leon'a (ö.869) mektup yazarak sarayına davet etmiştir. Halifenin mektubundan haberdar olan imparator, Leon'un ücretini artırmış ve onu İstanbul kiliselerinden birine tayin etmiştir. Her ne kadar Me'mûn bizzat imparatora mektup göndererek kısa bir süre için dahi olsa Leon'un Bağdat'a gelmesine müsade etmesini rica etmiş ve bu isteğini yerine getirdiği takdirde bunu bir dostluk işareti sayarak kalıcı barış imzalayacağına söz vermiş, üstelik 2.000 dinar altın teklif etmişse de imparatordan olumlu bir cevap alamamıştır.
Sayfa 92 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.