Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam Davetçisinin Vasıfları ve Davetinin Önündeki Engeller

Muhammed B. Salih El-Useymîn

İslam Davetçisinin Vasıfları ve Davetinin Önündeki Engeller Sözleri ve Alıntıları

İslam Davetçisinin Vasıfları ve Davetinin Önündeki Engeller sözleri ve alıntılarını, İslam Davetçisinin Vasıfları ve Davetinin Önündeki Engeller kitap alıntılarını, İslam Davetçisinin Vasıfları ve Davetinin Önündeki Engeller en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zeyd bin Ali (r.a.) ise oğluna nasihatinde: - Ey yavrucuğum! Sana fayda vermeyen şeyleri terk edip faydalı olana yönel. Zira fayda vermeyeni terk etmen fayda verene yönelmene bir basamaktır. Bil ki, yapıp hazırladığını sunabilirsin hazırlamadığını değil. O halde ahirette karşılığını sevap olarak bulacağın amel ve hizmetleri seç. Dünyada da ahirette de karşılaşmayacağın tul-i emelleri terk et.
Hastalıklar bir bedene bulaştığında, o bedenin güzellik ve parlaklığını yok eder. Hatta birçok kez, hastalık kronik ve ağır bir hal almadan gerekli ilaçlar kullanılmadığında bedenlerin ölümüne neden olur. Kalpler de aynen böyledir.Manevî hastalıklar kalbin nurunu söndürür, hatta belki de ölümüne neden olur. Böylece ölü kalp sahibi, doğru yoldan uzaklaşır, sapkınlıklar içinde bocalar durur. Nefsin hoşlandığı zevklerin peşinden gider, Allah'ın emir ve yasaklarına aldırmadan, her türlü kötülüğü yapmaktan kaçınmaz."
Reklam
Es-Sırrı Es-sakati diyor ki; Şimdiye kadar; kişinin kendisini tanıyıp bilmemesi bir de gözünü başkalarının ayıp ve eksiklerine dikmelerinden daha kötü ve daha büyük bir şey görmedim. Zira bunlardan daha çok, amelleri boşa çıkaran, kalpleri bozan, kulun helak olmasını kolaylaştıran,çabuklaştıran, hüzün ve kederleri sürekli kılan, kin ve nefrete en yakın olan, riya,kendini beğenme ve liderlik sevdasıyla iç içe olan bir şey yoktur. Kalplerin nefreti üç şey ile olur: Dil sürçmesi (sürçe-i li- san), affedilmez yanılgı ve şüphe
İlk dönem mü'minlerden bazıları, din kardeşlerine şöyle mektup yazmışlardır: "Eğer Allah seninle birlikte ise, artık kimden korkuyorsun? Şayet Allah senin karşında ise, artık kimden yardım dilenebilirsin ki?"
"Hani kendilerine kitap verilenlerden: "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz" diye kesin söz almıştı. Fakat onlar, bunu arkalarına attılar ve ona karşılık az bir değeri satın aldılar. O aldıkları şey ne kötüdür."Al-i imran /187 Tirmizi'nin Ebû Berze'den rivayet ettiği ve sahih olarak kabul ettiği bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber şöyle buyurmaktadır: "Kıyamet günü, ömrünü nerede tükettiğinden ve bildiğiyle ne yaptığından sorguya çekilmedikçe bir kulun ayağı kaymaz."
-"Ey tembel ve vefasız! Sen nerdesin? Tevhid yolu nerde? O yol ki; Adem (a.s.) hizmetten dolayı bitap düşmüştü. Nuh (a.s.) feryadü figan edip sızlanmıştı. İbrahim (a.s.) ondan dolayı ateşe atılmıştı. İsmail (a.s.) kesilmek üzere uzanmıştı. Yusuf (a.s.) bile az ve değersiz bir paraya satılmış ve senelerce zindanda kalmıştı. Zekeriyya (a.s.) testereyle biçilmişti. Seçkin ve asil Yahya (a.s.) da yine o savunudan dolayı kesilmişti. Eyyub (a.s.) bütün acılara göğüs germişti. Davud (a.s.)'in ağlaması haddi aşmıştı. İsa (a.s.) yabani ve vahşilerle yürümeye mecbur kalmıştı. Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz'de fakirlik enva-i çeşit eziyet ve işkenceleri işte o "Tevhid Yolu"nun savunu ve selameti için çekmiş hatta kendisini buna alıştırmıştı. Ya sen! Evet sen...? Oyun oyuncakla büyüklenip - kibirlenip yaptığın ufacık şeylerle övünüyorsun. Bu doğru mu?
Sayfa 145
Reklam
Rabi'bin Huseym Allah korkusundan o kadar çok ağlardı ki sakalı ıslanırdı. Buna rağmen "Biz öyle insanlar gördük ki; bizlerin yaptıkları ameller onların yaptıkları yanında hırsızların çaldıkları şey mesabesindedir." derdi"
Şeyhülislam ibnTeymiye’nin şu sözünü hatırlatmak istiyorum.. "Düşmanlarım bana ne yapabilirler ki? Benim için tutukluluk halvet, sürgün seyahat, öldürülmek de şehadettir."
İbn Teymiyye (Ahmed b. Abdulhalim el-Harrani)
İbn Teymiyye (Ahmed b. Abdulhalim el-Harrani)
'nin şu sözünü hatırlatmak istiyorum: "Düşmanlarım bana ne yapabilirler ki? Benim için tutukluluk halvet, sürgün seyahat, öldürülmek de şehadettir." Kulun imanı ne zaman güçlenir, Rabbine içtenlikle güvenip dayanır ve O'nunla ilişkisini geliştirirse görüşlerini kararlılıkla dile getirir, Allah'tan başka hiç kimseden korkmadan cesaretle, azimli ve onurlu bir şekilde davetini yürütür.
Karınca &Polen Yayınları
İbn-ul-Cevzi diyor ki; Bir şeyi istemekteki sadakat ve samimiyet bir lamba gibidir. Nerede bulunursa bulunsun yolunu aydınlatır. Tökezleyip sapanlar ancak samimi olmayanlardır.
70 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.