Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler

Servet Armağan

Sayfa Sayısına Göre İslam Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre İslam Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre İslam Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Belirtelim ki, Kur'an'ı Kerim'de hukuki düzenlemeye ait ayetler, diğer sahalara ait hükümlerden azdır. Bir başka ifade ile: Kur'an-ı Kerim'in, hemen hemen %95'i itikat, ibadetler, ahlaki faziletler, ibretlik kıssa ve öğüt... gibi hususları ihtiva eder; ancak %5'i hukuki ve siyasi düzenlemeye taalluk eder. Bunlardan sadece siyasete taalluk edenler ise, bütün Kur'an'ın %1'i kadardır, denilirse yanlış bir tespit yapılmış sayılmaz.
Sayfa 25 - DİB Yayınları
Aile hukukuna ait 70 ayet, medeni hukuka ait 70; ceza hukukuna ait 30; muhakeme usulüne ait yaklaşık 13; anayasa hukukuna ait yaklaşık 10 ayet; devletler hukukuna ait yaklaşık 25; iktisadi ve mali hükümlere ait ise, yaklaşık 10 kadar ayet bulunmaktadır. Görülüyor ki, en geniş değerlendirme ile hukuki düzenlemelerle ilgili ayetlerin sayısı 238 kadardır.
Sayfa 26 - DİB Yayınları
Reklam
Aslında insan iki aşamalıdır. İnsanın birinci aşaması beşeriyettir. Beşer; iki ayak üzerinde gezen, yiyip içen, çalışan, dolaşan, evlenip çocuk sahibi olan, yemek için yaşayan, dili aklın önünde olan ve düşünmeden konuşan, çevresinde olup biteni kendine dert edinmeyen, zalimle mazlumu, hakla batılı, zulümle adaleti ayıramayan zulmü ve zalimi alkışlayan kimsedir, İkincisi ise insaniyettir. İnsan ise düşünen, idrak eden, yöneten, idare eden, icat eden, eğiten, öğreten, ben varım diyebilen dolayısıyla baş kaldırabilen, yaşamak için yiyen, aklı dilinin önünde olan ve insanlığı dert edinen, dünya olaylarını tahlil edebilen, hak ile batılı ayırabilen kimsedir. Bu sebeple" beşeri insanlaştırmadan İslamlaştırmak İslam' a zulümdür" tespiti doğru bir tespit olmalı.
Halen dünyada 52 müslüman ülke var. Bunlar İslam Konferansı Teşkilatı'nın üyesidirler. Bunlar içinde yabancı sömürge idaresi altında yaşamamış tek devlet Osmanlılar, yani Türklerdir. 52 İslam Devletinden sadece Suudi Arabistan son olarak bir "Anayasal İlan" yaparak, anayasal hayata ilk adımını atmıştır. Diğerlerinin yazılı ve uygulanan anayasaları vardır.
Sayfa 29 - DİB Yayınları
Bir kimseden cizye alınabilmesi için, o şahsın savaşabilir bir kimse olması icap eder. Savaşma kabiliyeti olmayandan cizye alınmaz. Binaenaleyh, çocuklar, kadınlar, deliler, körler, topallar, rahipler, sakatlar, ibadethanelerin hademeleri, din adamları, yaşlı ihtiyarlar, senenin uzun müddetini yatakta geçiren hastalar, cariyeler, köleler vb. kimselerden cizye alınamaz.
Sayfa 54 - DİB Yayınları
Müslümanın kanı, canı, malı ile zimmiminki arasında İslam devle t otoritesinden istifade bakımından fark yoktur. Eğer bir Müslüman kasten bir zimmiyi öldürürse, ona kısas tatbik edilir. Çünkü Peygamber (sas), bir zimmiyi katleden bir Müslümanın öldürülmesine karar vererek şöyle buyurmuştur: "Onun zimmiliğine herkesten ziyade benim sadakat göstermem gerekir."
Sayfa 57 - DİB Yayınları
Reklam
Hz.Ömer (ra), Mısır valisi Amr b. As'ın oğlunun bir Mısırlıya "ben asil bir anne babanın oğluyum" diye böbürlenerek hitap etmesini kınamış ve Mısırlıdan hakkını alması için "vur, şu anası babası asil'in oğluna" diyerek onu dövmesine izin vermiştir. Sonra Amr b. As'a dönerek: "Ey Amr, analarından hür doğanları ne zamandan beri köleleştirdin" diye babasını da tekdir etmiştir.
Sayfa 67 - DİB Yayınları
İslamiyet, köleliği ihdas ve tesis etmiş değildir; İslamiyet geldiği zaman kölelik yaygın bir şekilde Arabistan'da ve diğer devletlerde mevcuttu. Tabii bu yaygın adetin ve hatta önemli ticaretin birden yasaklanması mümkün değildi. Çünkü insan fıtratına aykırı olurdu. O sebeple, İslamiyet evvela insanların eşit olduğu, kardeşliği, herkesin bir tek Allah tarafından yaratılmış olduğu, karşılıklı yardımlaşmanın gerekliliği vb. duyguları kuvvetlendirme yolunda gitmiştir.
Sayfa 68 - DİB Yayınları
İnsanlar kadın ve erkek diye iki ayrı cins halinde yaratılmışlardır. Çünkü iki cins birbirlerini tamamlar, birbirlerine karşılıklı ihtiyaçları vardır. İnsan nesli ikisinin birleşmesinden meydana gelir. İslam dini kadın ve erkek arasında insani bağları kuvvetlendiren hükümler getirmiştir.
Sayfa 70 - DİB Yayınları
İslamiyetin getirdiği hükümler, o asırlardaki manzara karşısında büyük bir inkılaptır. Kadının bir mal olarak kabul edildiği bir dünyada, kadının müstakil olarak hukuki muamele yapmasını kabul etmek!... Yani, onu hukuki muamelenin bir objesi olmaktan çıktığını ve hukuki muamelenin süjesi olma durumuna yükseldiğini müşahede etmekteyiz. Bu düzenleme herhalde büyük bir inkılap sayılmalıdır.
Sayfa 72 - DİB Yayınları
Reklam
Mutlak hürriyet olamadığı gibi, mutlak eşitlikte söz konusu olamaz. İnsanlar arasında temel hak ve hürriyetlerde eşitlik vardır, ama buna rağmen, kabiliyet, öğrenim, vatandaş-yabancı olma sebebiyle, insanlar eşit olamazlar.
Sayfa 80 - DİB Yayınları
Mesela bir kimse komşusunun çatısının kiremitlerini tahrip etse, o kimse de, kendisine zarar verenin damının kiremitlerini tahrip ederek kendisine zarar verenlere karşı böyle bir tedbire tevessül edemez. Bunun ismi "intikam"dır ve "şahsi adalettir". Böyle bir anlayış, İslam hukukunda kabule şayan değildir.
Sayfa 82 - DİB Yayınları
"Fıkıh (hukuk) ameli bakımından insanın lehine ve aleyhine olan şeyleri bilmesidir." - Ebu Hanife-
-Seyahat ve Yerleşme Hürriyeti-
Medine A. bend 47'de, dünyada ilk defa bu hakkı bir anayasa hükmü halinde ilan etmiştir.
Sayfa 100 - DİB Yayınları
Görülüyor ki, başkalarının kusurlarının bağışlanması tavsiye ve hatta emredilmektedir. Bu tavsiye ve emir gereği, Müslümanlar başkalarının kusurlarını araştırmaya gayret etmezler. Kusurların bir kısmı gizli tutulduğu için, özel hayatın gizliliği böylece dolaylı olarak korunmuş olmaktadır.
Sayfa 109 - DİB Yayınları
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.