Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam Hümanizmi

Lenn E. Goodman

İslam Hümanizmi Sözleri ve Alıntıları

İslam Hümanizmi sözleri ve alıntılarını, İslam Hümanizmi kitap alıntılarını, İslam Hümanizmi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mistik İslam şairleri, anlam belirsizliğinin oyunuyla ve duyusal veya söz dinlemeyen başkaldırının kışkırtmasıyla dünyevi büyülenmenin ötesine geçerler. Birçoğu eserlerinin büyük teması olan insani ve ilahi kimliklerin panteist bir biçimde birbirlerine karışmasının ôznel bir karşılığı olarak erotik ve tinsel niyetlerin birbirlerine karışmasını teşvik eder. Onların amacı, vecdin (Tanrı'yla) birleşme anlamına geldiği o sınır tanımayan sarhoşluk halini hatırlatmaktır.
Sayfa 130Kitabı okudu
İbn Hazm mistiklerin tinsel olarak yücelttikleri veya yüceltmedikleri erotizmleri yerine dünyevi aşkı teklif etmektedir. Erotik arzularda tinsel bir anlam bulmuş olanlara lbn Hazın doğacı bir seçenek önermektedir. Bu seçenek de kibarlığı, salon adamlığını teşvik ederek aşkı tinselleştirebilir. Ama onun amacı, tinselliği, yüceltilmiş heyecanlardan ve teolojiyi usta teosofların ve şairlerin bu heyecanların kaynağı olarak takdim ettikleri metafizikten, erotik mistisizmin tekçi metafiziğinden uzak tutmaktır. Burada aşk püriten bir duyarlılığa rağmen değil, bu duyarlılıktan ötürü otonomi kazanmaktadır.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Peters, Taberi'de haklı olarak "bir Arap Thukydides'i değil, Müslüman bir hadisçiyi" görmektedir.
Sayfa 383Kitabı okudu
Ahlaksal bakımdan duyarlı insan kendi uğramış olduğu hakaretleri en keskin bir biçimde hisseden ve kendi acılarını en dokunaklı bir şekilde dile getiren insan değildir; o, duyarlılıkları en çokyönlü olan ve kendisi de içinde olmak üzere herkesin sevinç ve acılarını bir karşılıklı kabul ve saygı sistemi içinde tasarlama ve ortaya koyma gücüne en çok sahip olan insandır. Benzeri şekilde İslam'ın hiç şüphesiz içlerinden biri olduğu dünya dinlerinin ayırdedici özelliği , onların, mensuplarını sadece doğal kozmosla değil aynı zamanda kendi yaratımlarının -adetleri, ritüelleri, efsaneleri ve anlatılan, hatta yasa koyucu sistemlerinin- içinde bir paya sahip olduğu, ancak tek paya sahip olmadığı toplumsal bir dünyayla da ilişki içine sokmalarıdır. Bir mezhebin ayırdedici özelliği ise onun duyarlılıklarının değil, taleplerinin evrensel olmasıdır.
Bugün Müslümanların Farabi'yi okumaları gerekiyorsa, bunun nedeni onun sanki Müslümanlar sadece kendi "dünyaları"ndan kaynaklanan şeyi soruşturabilirlermiş gibi "kendi adamları" olması değildir. Onlar bundan çok Farabi'yi, görünüşte tanıdık deneyim ve kurumlara , hayli eski alışkanlık ve fikirlere ters bir açıdan ışık tutabilecek kadar yabancı bir bakış sağlamasından, hatta tanıdık olana biraz egzotik bir görünüş kazandırmasından ötürü okumalıdırlar. Eleştiri bilincini mümkün kılan budur ve eleştiri bilinci de alışılan ve tanıdık olanı canlı bir şekilde benimsemeyi mümkün kılan şeydir.
Romantik oryantalist Louis Massignon'un ve Yeryüzünün Lanetlileri adlı kitabım Farsça'ya çevirmiş olduğu Franz Fanon'un bir öğrencisi olan Şeriati, kendilerine yaldızlı bir Şii geçmiş kazandırarak hocalarının sosyalist ideallerini yerlileştirmiştir
Reklam
İbn Hazm'ın "şövalye (chivalrous) aşkının ince tahlili"nde ifade edilmiş olan romantik ve şiirsel değerlerle ilgili olarak Gibb şu düşünceyi ileri sürmektedir: "lslam kelamının en dar görüşlü okuluna mensup biri olarak hayatının geri kalan kısmının çoğunu teolojik hasımlarına karşı acımasız saldırılara adamış olan adamın, bu aynı lbn Hazın olması tuhaftır. insanlar arasında bir atasözü haline gelecek şekilde zalim Haccac'ın kılıcına benzetilecek olan keskin dili, sonunda onu siyasi hayatı terk etmek zorunda bırakmış ve pratik olarak aforoz edilmesine yol açmıştır."
Sayfa 133Kitabı okudu
Filozof, fildişi kulesine çekilmiş bir münzevi değildir; tersine o bir eylem adamı, kendisine danışılacak biridir.
Farabi, ortak iyinin hizmetinde olan yasa koyuculuğun filozofun rolünün nihai gerçekleştirilmesi olduğunu düşündüğü için gerçek filozofun bir yasa koyucu olduğunu ileri sürer
İslam uygarlığına en parlak dönemlerinde büyüklüğünü veren şey, kendisinden önce gelenlerin veya çağdaşlarının eserlerinde gerçek değere sahip olan şeylere karşı gösterdiği kendine güvenli dışa açık olmaydı (openness) . Günümüz dünyasında lslam kültürünün daha küçük bir yer işgal etmesinin nedeni ise onun dışa daha az açık olması, kendine güvensizliği, temelinde emniyetsizlik duygusunun yattığı sen savunmacılığı ve boğucu ırkçılığıdır.
Reklam
Müslüman tarihçilerinin vizyonu sadece kaydetmek veya eğlendirmek ister göründüğü durumda bile çoğu kez siyasetle karışmış olan pratik bir arzuya sahip olmuştur. Ancak tarihçilerin sanatı olgunlaştıkça onlar arasında en düşünceli olanlarının vizyonu derinleşmiş ve aynı zamanda trajik ve zaferci nüanslar kazanarak daha karamsar bir havaya bürünmüştür. Bu yeni vizyonun dünyevi tinselliği, basit bir çelişki; trajik zaferciliği basit bir paradoks değildir. O, Mes'udi'nin dünyevi bir hükümdarın erdemi olarak yumuşaklığını (hilm) överek Mu'aviye'nin hakkını vermeye çalışmasında olduğu gibi belli bir hümanizmi ifade eder. Bu tavizkar yüceltme Tanrı Devleti'nde dünyevi erdemlerle ilgili putperest kavramlara cevap olarak Aziz Augustinus'un kabul ettiği polemiksel zorunluluk kavramından ve onun analitik aşırılığından çok daha açık yüreklidir.
Sayfa 435Kitabı okudu
İbn Haldun, Platon'un sitenin hastalığını ve sağlığını bildiği kadar derinlemesine deneyimin kendisine tanımayı öğrettiği ortamda diyalektik veya kuşaksal (generational) çöküşü yeniden keşfederek Platoncu siyasi gelişme şemasını yerelleştirmiştir.
Sayfa 438Kitabı okudu
Mistik şair İbnu'l Farid'in ( 1181-1235) söylediği gibi müzik, gnostik bir tarzda, bize gerçek yurdumuzu hatırlatır ve böylece bizim tenimizden kurtulmamıza yardımcı olur. Bu kanıt, aslında müziğin insanı ölüme hazırlamakta yardımcı olmadığını savunan Ebu Nasr el-Serrac'ın (ö.988) karamsar öğüdüne verilen (bilinçsiz Platoncu) bir cevabı temsil eder.
İslam hümanizmi ne kendi içinde çelişik bir kavram ne de gereksiz bir fazlalıktır. O, bir tema, bir imkan , zengin ama çoğu kez ihmal edilmiş bir geçmişle keşfedilmesi gereken hakiki bir anlamlar ve değerler geleneği, bireyler ve toplulukların şimdi ve gelecekte kendisine dayanabilecekleri dinsel ve felsefi bir varlık tarzıdır. Bütün insani şeyler gibi o da hata yapabilir ve bozulmaya tabidir (çünkü en mükemmel ideal bile sahte, kendi çıkanm düşünen veya kendini aldatan niyetlerle bir anda bozulabilir) . lslam hümanizminin ideallerini benimsemek, yeniden inşa etmek veya yeniden tanımlamak, benim işim değildir. Bu inanmış Müslüman düşünürlere ve önderlere düşen bir görevdir. Ama o ancak bugün Müslüman ülkelerde hüküm süren düşünce ve araştırma atmosferinden çok daha özgür bir atmosfer içinde başarılabilir.
Miskeveyh halk dinini -sanki aşkın bir Tanrı'nın basit olarak insanın arzu ve tutkularına hizmet etmesi mümkünmüş gibi- öte dünyada duyusal hazlar elde etmek için bu dünyada insanın kendini inkar etmesi yönünde avami bir çaba olarak görür.
Sayfa 232Kitabı okudu
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.