Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam Toplumuna Doğru

Seyyid Kutub

En Eski İslam Toplumuna Doğru Gönderileri

En Eski İslam Toplumuna Doğru kitaplarını, en eski İslam Toplumuna Doğru sözleri ve alıntılarını, en eski İslam Toplumuna Doğru yazarlarını, en eski İslam Toplumuna Doğru yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslam toplumu kesinlikle bir beşer yapısı değildir, evrenin yaratıcısı olan yüce Allah'ın kudretli ellerinden çıkan bir sistemdir. Bu sistem, sadece geçici bir zamanın ve bölgesel bir toplumun ihtiyaçlarına cevap vermekle yetinmez. Bu sınırlılık olsa olsa beşeri sistemlerin özelliğidir. Bütün insanlığı topyekun geliştiren, insanlığı yeni bir çehre kazandıran ve İslam toplumunun gerçekleştirilmesi ile sonuçlanan hareketi başlatan bir sistemdir.
İslam Şeriatının Özellikleri
1. İslam şeriatı doğrudan Allah tarafından gönderilmiştir. O Allak ki mâhlukatının yapısını herkesten daha fazla bikmektedir. İnsanî özellik ve boyutların tümüne uygundur; yani beşer fıtratıyla mutlak surette uyuşan bir yapıya sahiptir. Bu fıtrat asla yok olmaz, aslı daima sabit kalır ve gelişen olaylar karşısında sürekli gelişir ve parıldar.
Sayfa 80 - Beka yayınları
Reklam
İslâmî sistem ne kökelik, ne derebeylik, ne kapitalist, ne sosyalist, ne de kominist bir sistemdir. İslâmî sistem başlı başına bir sistemdir!
Ve Günümüz İnsanı..!
Milliyetçilik davası güden, milliyetçilik için savaşan ve milliyetçilik uğruna ölen bizden değildir. ( Ebu Davud)
Sayfa 109 - Beka yayınları
İslamın Adaleti
Bu adalet ne sevginin ne de düşmanlıkların dengesini bozabildiği, ne akrabalığın ne de nefretin prensiplerini değiştirebildiği mutlak adalettir. Ne fertler arasındaki yakınlık ve ilişkilerden, ne de milletler arasındaki çekişmelerden etkilenir. Bütün müslüman kavimler, soylarına, dillerine, sınıflarına ve şöhretlerine bakılmaksızın bu adaletten yararlanabilmişlerdi. Üstelik müslümanlarla araları açık olan milletler bile bu adaletten faydalanabilmişlerdir. Bu şimdiye kadar hiçbir sistemin ulaşmamış olduğu bir zirvedir.
Sayfa 145
Gerçek Adalet
Halife Hz. Ali birgün kaftanını kaybeder ve ararken onu bir hristiyanın üzerinde görür. Bunun üzerine hristiyanı tutarak Kadı Şureyh'in huzuruna çıkarır ve Şureyh'e 'Bu adamın üstündeki kaftan benim kaftanımdır. Bunu ona ne sattım, ne de bağışladım' der. Kadı Şureyh o hristiyana dönerek "Mü'minlerin emirinin bu iddası hakkında ne diyorsun?" diye sorar. O da "Mü'minlerin emirine yalancı diyemem, ama bu kaftan benim kaftanımdır' diye cevap verir. Bunun üzerine Kadı Şureyh Hz. Ali' ye dönerek "İddanızı isbat edecek bir deliliniz var mı?" diye sorar. Hz. Ali gülümseyerek " Doğru söyledin ey Şureyh! Elimde hiçbir delilim yok" der. Böylece kafanın hristiyana ait olduğunu hükmüne varılır. Hristiyan, Hz. Ali'nin gözleri önünde kaftanı alıp yürür. Mü'minlerin emiri ise onun arkasından bakakalır. Hristiyan birkaç adım gittikten sonra geri dönerek " Artık ben inandım ki bunlar peygamberlerin getirmiş olduğu hükümlerdir. Mü'minlerin emiri beni kendi Kâdısına şikayet ediyor, fakat Kâdısı onu haksız çıkararak kaftanı bana veriyor. Şu halde Allah'tan başka ilah olmadığına ve Hz. Muhammed'in O'nun kulu ve resûlü olduğuna şahadet ederim. Ey Mü'minlerin emiri! Kaftan gerçekten sizindir. Siz ordunuzla Sıffin'e giderken sizi takip etmiştim. O zaman bu kaftan devenizden düşmüştü' der. Bunun üzerine Hz. Ali de "Müslüman olduğunuza göre kaftanı size bağışlıyorum" der.
Reklam
İslam toplumu, İslam şeriatını kendileri için geçerli kanun kabul etmedikleri halde kendilerine müslüman adını yakıştıran insanların oluşturduğu bir toplum değildir. Namaz kılsalar, oruç tutsalar ve Allah'ın evini ziyaret etseler de...
Sayfa 7 - Ravza Yayınları
İnsani vicdan; dinlenmeye, güvene ve sükuna, insani akıl; hürriyete, serbestliğe ve canlılığa, özel anlamda aile; korunmaya, özene ve düzene, genel anlamda aile; tanışmaya, dayanışmaya, barış ve huzura, insan; fıtri özelliklerinin itiraf edilmesine, toplum ise, himayeye, düzene ve istikrara muhtaçtır.
Sayfa 25 - Ravza Yayınları
İslami hareket bir hürleştirme hareketidir. Öncelikle ruhu ve fikri hürriyete kavuşturan bir inkılap hareketidir. İslam, her şeyden önce fikri her türlü vehim ve hurafelerden kurtarır, onu yeryüzündeki hayatı geliştirmeye yöneltir ve insanlara, hayatla kendi arasındaki yakınlık ve dostluk bağlarını kuran tabiattan korkmamasını, hayata bir düşman gibi soğuk bakmamasını ve samimiyetle, güvenle yaklaşmasını tavsiye eder. Sonra ruha hürriyet verir. Onu her türlü adilik ve bozukluklardan korur. Ardından en yüce ufuklara doğru yükselmesini sağlar. Böylelikle bütün hayatı kendine çeker.
Sayfa 47 - Ravza Yayınları
152 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.