İslam'da Lanetliler Toplumsal Yaralar

M. Cevat Akşit

İslam'da Lanetliler Toplumsal Yaralar Gönderileri

İslam'da Lanetliler Toplumsal Yaralar kitaplarını, İslam'da Lanetliler Toplumsal Yaralar sözleri ve alıntılarını, İslam'da Lanetliler Toplumsal Yaralar yazarlarını, İslam'da Lanetliler Toplumsal Yaralar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Peygamber Efendimiz aleyhisselâm: "İdareciler Kureyş'dendir. İdarecilerin sizde, sizin de aynı şekilde idarecilerde haklarınız vardır. Kendilerinden bir merhamet istendiğinde merhamet etmeli, söz verdiklerinde vefa göstermeli ve karar verdiklerinde adaletli davranmalıdırlar. Onlardan kim bu sayılanları yapmazsa Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların lâneti üzerlerinedir." buyurmuşlardır.
Sayfa 296Kitabı okudu
"İnsanlar, başlarındaki idarecilerin dini ve gidişatı üzeredir." İdareciler halkın uyduğu kişilerdir. İdareci iyiyse halk da iyidir. Güven içinde, huzurlu, mutlu ve müreffehdir. İdareci zalim ve kötü ise halk güvensiz, mutsuz ve huzursuzdur. Toplumun bireyleri birbirlerinden bile kuşku duyarlar. Böyle toplumlar sağlıklı bir yapıya sahip değillerdir. Varlıklarını devam ettirmeleri zordur.
Sayfa 292Kitabı okudu
Reklam
İslam'a göre herkes, sevdiği, desteklediği, etrafında toplandığı, yolundan gittiği idareci ve önderleriyle haşrolunacaktır. Kur'anı Kerim'de, "Düşünmeli o günü ki her insan toplumunu imamlarıyla çağıracağız.", buyurulmuştur. Onun için idarecinin iyisini, insanın yüzünü kara çıkarmayanını seçmek gerekmektedir.
Sayfa 287Kitabı okudu
Müslümanların bağımsız bir devlete ve devlet başkanına sahip olmaları, diğer dini gereklerden önce gelir. Nitekim Resûlüllah (s.a.v.) irtihal buyurduklarında, mübarek naşları ortada iken, Efendimizin tekfin ve techizi ile uğraşacaklarına, Haşimiler, Muhacirler ve Ensar gruplarından oluşan ashabı kiram (r.a.), önce aralarından bir devlet başkanı seçimiyle uğraşmışlardır. Bu işi çözümledikten sonra diğer işlere yönelmişlerdir. Kur'anı Kerim'de kendilerinden sitayişle, övgüyle bahsedilen, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in uymamızı emrettiği, örnek kişiler olarak bildirdiği ashabi kiram (r.a.), elbetteki makam ve saltanat hırsıyla böyle yapmamışlardır.
Sayfa 286Kitabı okudu
Peygamber Efendimiz aleyhisselâm şöyle buyurdu: "Dikkat edin! Dünya ve dünyadakiler lânetlidir. Ancak Allah'ı zikir ve o anlamda olan hayırlı işler, alim veya öğrenici hariç, buyurmuşlardır. "Pek alçak" anlamına da gelen dünya, ona taptıkça insanı alçaltır. Allah (c.c.)'ın rahmetinden uzaklaştırmaya sebep olur. Ancak dünyayı ve dünyadakileri Allah'ı anmaya, Allah'ı anmanın gereklerine uymaya vesile yapma, ilim sahibi ya da öğrenci olmaya araç olarak kullanma, dünyayı bunlara ulaşmaya vasıta yapma böyle değildir.
Sayfa 282Kitabı okudu
Peygamber Efendimiz (s.a.v.); "İki aç kurdun bir koyun sürüsüne salıverilmesi; dinini bozmak konusunda, kişinin mal ve makam hırsından daha az tehlikelidir.", buyurmuşlardır. Gerçekten bu tip insanlar; vatanın yüce menfaatlerini, din, iman, ahlak ve namus gibi yüksek manevi değerleri, kanunları, hak ve hukuku para uğruna çiğnemekten ve satmaktan hiç çekinmezler. Tarihte para karşılığı devlet sırlarını, hatta savaşı satan devlet adamlarından bahsedilir. Günümüzde de gazetelerde zaman zaman para için adam öldürenlerden, sağlam adamı ameliyat eden doktorlardan, yalancı şahit ve sahte delil tedarik ettirerek davayı karıştıran avukatlardan, İmar Yasasının gereklerine uyulmamasını görmezlikten gelen fen adamlarından ve kamu yararına olan işlere engel olan yönetici ve politikacılardan söz edilmektedir. Paraya tapan adam, parasını da yiyemez ve iyi işlere dahi sarfedemez. Cimri olur. Mesela çoluk çocuğunun nafakasını kısar. Zekatını eda etmez. Kamu yararına olan hayırlara hiç para vermez. Halbuki Peygamberimiz (s.a.v.), "Cimrilikten sakınınız! Muhakkak k cimrilik, sizden evvelkileri yok etti. Onları kanlarını akıtmaya ve haramları helal saymaya sürükledi", buyurmuşlardır.
Sayfa 278Kitabı okudu
Reklam
Kısacası içki, içilmesi, üretilmesi ve taşınması toplumu çürüten, nesli zayıflatan, ocaklar söndüren toplumsal bir yaradır. Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.); "Allah içkiye, içene, sunana, satana, satın alana, sıkana, sıktırana, taşıyana, taşıttırana ve (bazı rivayetlerde) parasını yiyene de lânet etsin!", buyurmuşlardır. Ne sebeble olursa olsun içkiye bulaşmamak gerektiğini vurgulamışlardır.
Sayfa 274Kitabı okudu
Peygaberimiz (s.a.v.), bir satıcının yağmurdan ıslanmış buğdayı alta gizlediğini, ellerini sokup anlayıca; "İnsanlar buğdayın ıslak olduğunu görsün diye üste koysaydın ya! Bizi aldatan bizden değildir."", buyurmuşlardır. Buna göre malın ayıbını gizleyen satıcı, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile karşıt olmaktadır.
Sayfa 269Kitabı okudu
Peygamber Efendimiz aleyhisselâm şöyle buyurdu: "Yalanla hıyanet müminde huy olamaz."
Sayfa 269Kitabı okudu
Faiz; fakiri daha fakir, zengini daha zengin yapan bir faktördür. Böylece bu iki kesim insan arasında uçurumlar oluşur. Zamanla bu farklık düşmanlığa yol açar. Faizcilik iyilik ve yardım etme duygularının silinmesine neden olur. İyi duygular yerini hırsa, zayıfları sömürmeye bırakır. Faiz: lakin, fedakarlık ve feragat duygularının yok olmasının, çıkar sağlamak uğruna insanların birbirlerini insafsızca ezdiklerinin lanetidir. Toplumun, insanlık duygularından kopup kuvvetlinin zayıfı ezdiği, hayvanlar aleminde görülen bir yaşam düzeyine düştüklerinin belirtisidir. Böyle bir toplum ıztıraplardan, alantılardan kurtulamaz. Onun için bir toplumda faizsiz yaşanamayacağı fikri yaygınlaşmaya, faizin meşruiyetine çareler aramaya başlandı mi o toplum gittikçe çöken bir toplum dırumuna düşer. Faizin bulaştığı, hakim olduğu herşey mahvolmaya mahkûmdur. Faizcilik yapanlar bütün bu kötülüklere sebep olan konumundadırlar. Onun için; "Resûlüllah (s.a.v.) faiz yiyene, yedirene, faize şahitlik edene ve faiz sözleşmesini yazana lânet etmiştir" -Cevat Akşit / İslâmda Lanetliler Toplumsal Yaralar
Sayfa 263Kitabı okudu
76 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.