Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İslâm'da Sosyal Adalet

Seyyid Kutub

İslâm'da Sosyal Adalet Gönderileri

İslâm'da Sosyal Adalet kitaplarını, İslâm'da Sosyal Adalet sözleri ve alıntılarını, İslâm'da Sosyal Adalet yazarlarını, İslâm'da Sosyal Adalet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yöneticiler hiç bir zaman kendilerinde yasa koyma,kanun yapma yetkisini görmemelidir. Zira İslâm'da bu hak sadece ve sadece bir tek Allah'a aittir.
Sayfa 177Kitabı okudu
Sadaka, ödenmesi garanti altına alınmış bulunan Allah'a verilmiş bir borçtur.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
Ahlâk, sağlam bir toplumun meydana gelmesinde ilk esastır.
Sayfa 141Kitabı okudu
İslâm toplumu, tümüyle tek bir beden gibidir. Hepsi de aynı duyguları hisseder.
Sayfa 131Kitabı okudu
Şayet ümmet içerisinde tek bir kişi bile aç olarak gecelerse, İslâm toplumunun tamamı, o kimsenin ihtiyacını karşılamak üzere ve onu doyurmak için çalışmadıkları sürece günahkârdır.
Sayfa 130Kitabı okudu
Bir toplum kendi içinde fuhşu ve kötülüğü yaygın hâle getirmiş ise, içlerinde Allah'ın yasakladığı şeyler açıkça işleniyor ve bunları değiştirmeye, ortadan kaldırmaya yönelmiyorsa, o toplum çökmeye, dağılıp parçalanmaya layık demektir!
Reklam
Toplum içerisinde bireylerin işlemiş oldukları İslâm dışı davranışları önlemek hususunda toplumun sessiz kalması halinde, sonuç olarak hem dünyada, hem ahirette toplumun tümü bundan sorumlu tutulur.
Her birey, gördüğü kötülüğü ortadan kaldırmakla yükümlüdür.
Doğu bloku ile batı bloku arasında süren çekişmelerin de kaynağının sadece maddî olduğu sanılmasın. İşin bir yönü bu olmakla beraber, böyle sananların yanıldıkları çok önemli bir nokta vardır. Bu hiç sönmeyen haçlı ruhudur ki, bu ruh tüm batılıların damarlarında akan kan gibidir. Bu onların bilinç altına yerleşmiştir. İşte bu zihniyet, hâlen İslâm ruhundan o derece korkmaktadır ki , bu korkunun verdiği ruhla İslâmi gücü yoketmek istemektedirler.
Sayfa 449 - Beka yayınlarıKitabı okudu
Hiç kuşkusuz haçlı savaşları ruhu, küçük de olsa hâlen Avrupa'nın üzerinde dolaşan bir ruhtur. Avrupa medeniyeti, ölesiye savaşmış bu cesedin gölgesinden izler taşıyan bir tavırla, İslâm dünyasının önünde durmasını aynı şekilde sürdürecektir.
Sayfa 446 - Beka yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Din, ruhî bir kuvvet, ruhî bir disiplindir. Bu güç ve disiplin aynı zamanda maddî kuvvete bir davet bir çağrıdır. Din, mukavemeti olan sarp bir kayadır, din ağır bir şekilde karşı koymaya ve mukavemete bir davettir. Bu itibarla ne Avrupa emparyalizminin ve ne de Amerikan emperyalizminin bu dine düşman olmaktan başka bir kaçış yolu bulunmamaktadır.
Sayfa 448 - Beka yayınlarıKitabı okudu
Aslında geçici bir süreyle varlığında bir duraklama görülen bu dinin bu topraklardaki kökü çok derinlerdedir. İnsan fıtratındaki derinliği ise bundan da fazladır. Oniki asırdan bu yana gerçek mânâda varlığını sürdürmekte olan bu dinin yeryüzünden silinmesi mümkün değildir. Çünkü bu Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtratın tâ kendisidir. Bu itibarla haçlı ve siyonist emperyalistler hiçbir zaman bu fıtratı yenemeyeceklerdir.
Sayfa 437 - Beka yayınlarıKitabı okudu
Maddeci emperyalizme göre insanların Müslüman kalabilmeleri mümkün olabilir. Ancak bu dinin şeriatının kendilerinde hâkim olmaması ve hâkimiyetin de kayıtsız-şartsız Allah'a ait olduğu inancının bundan böyle bırakılması şartıyla... Oysa kim bu hâkimiyetin kendisinde olduğunu iddia ederse o ilâhlık iddiasına kalkışmış olur, küfre girer ve bu dinden çıkar!
Sayfa 436 - Beka yayınlarıKitabı okudu
Bir yönetim hâkimiyet kayıtsız şartsız Allah'ındır temeline dayanmıyor ve bu yönetimde şeriat hükümleri de uygulanmıyorsa, bu devlet dinî bir kurul tarafından da idare olunsa İslâm devleti adını asla alamaz. Bu kurul devleti İslâmi bir ünvanla idare etse de , yine o devlet İslâmî olamaz.
Sayfa 185 - Beka yayınlarıKitabı okudu
619 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.