Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence

İhsan Süreyya Sırma

İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence Sözleri ve Alıntıları

İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence sözleri ve alıntılarını, İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence kitap alıntılarını, İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnzivaya çekildiği yer, Mekke yakınlarında bulunan Hira mağarasıydı. Bu soğuk kayalıklara içinde, putlara tapmamanın zevkini tadıyor, putlardan uzak olmanın hazzını yaşıyordu. Manasız geliyordu ona taştan, tahtadan veya demirden yapılmış put heykeli önünde saygıya durmak, eğilmek!.. Değil böyle yapmak, onları öyle görmeye bile tahammül edemiyordu. Onun için yalnızlığa sığınıyordu.
Karşı çıkmasını bilmeyen pısırık ruhlar; hiçbir zaman,ama hiçbir zaman iman'ın hürriyet şerbetinden içemezler.. Köle ruhlardırlar bunlar..
Reklam
Bir insan neyi inkar ettiğini bilmiyorsa,neyi tasdik edip,ona bağlanacağını,ona iman edeceğini bilemez ..
Bizim de ilk ve son sözümüz odur ki, kim Resûlullah (s.a.s)'e karşı gelir, O'nun Sünneti'ni tanımazsa, onun İslâm'da yeri olmayıp, artık o kendi çıkarları için, kendisi gibi Resûlullah (s.a.s)'e düşman olan gayrimüslimlerin emrinde olan ve onların batıl dinlerine hizmet eden ve Hz. Peygamber (s.a.s) vasıtasıyla insanlığa gelen son din İslâm ile mücadele eden görevlilerdirler.
Özetleyecek olursak, İslâm'ı tebliğ yolunda, işkence, zulüm ve ezânın olması gayet tabiidir. Bunlarsız olmamış âdeta... Sünnetullah budur! Sözümüzü şu ayeti-i kerimeyle bağlayalım: "Hem biz ne diye Allah'a güvenip dayanmayalım ki, bize dosdoğru yolları O göstermiştir. Bize yaptığınız eziyetlere elbette katlanacağız. O hâlde tevekkül edenler yalnız Allah'a tevekkül etsinler."
Sayfa 140Kitabı okudu
Fedâkârlık göstermeliydi. Çünkü davalar; hele mükâfatı cennet olan bir dava bedava ve rahat kazanılamazdı. Çaba gerekiyordu ulaşılması istenen bu güzel makam için.
Reklam
Dünyevi bütün tekliflere, "hayır!" diyor Resulullah (s.a.s). Davasını, inancını, şahsiyetini iki paralık dünyaya satmıyor!Allah ne güzel buyurmuş onun için: "Resulullah, sizin için en güzel ömek vardır!" Ona: "...eşhedu enne Muhammeden Resûlullah" deyip inanmış müslümanlar! Onu örnek alın da, davanızı dünyaya satmayın! Dünyevi makamlarınız yükselsin diye, şuraya-buraya ihbâr etmeyin müslümanları! "Beni müslüman bilmesinler" deyip, kişiliğinizi saklayarak, İslâm düşmanlanyla dost olmayın! Müslümanlar aleyhinde yazı yazmayı, iftira etmeyi, yalan söylemeyi itiyat haline getirmiş kartelin gazetelerine para verme! Müşriklere yaranmak için, müslümanların İslâm uğrunda verdikleri mücadelelere -yardımcı olmadığın gibi- bari köstek olma. Resulullah (s.a.s) gibi, İslâm'a karşı vereceğin uğraş'a karşılık sana sunulan bütün maddiyata "hayır!" demesini öğren! Dünyevi en büyük makamlara gelsen de, hâlâ müslümanlarla ve İslâm'la uğraşıyorsan -istersen bunu yaparken namaz da kıl!-, senin ne değerin var?. Allah için yaratıldığımız, O'nun için yaşamamız gerektiğini anlamayacak mıyız artık!..
Din âlimleri diye geçinip, Hz. Muhammed (s.a.s)'e dil uzatan; "Tevhid kelimesinde Muhammed'i kabul etme şartı yoktur" diyen mürtedlerin ve bu mürtedlere makamlar ihsan eden din müesseseleri(!)nin, İslâm'ı yıkma plânları, sizi hiç mi rahatsız etmiyor?... Kalkın, insanlara tebliğe, onlara güzellik kapılarını aralamaya çıkın!.
Kendilerini alim sayan bazı müslüman(!) kimselerin iddia ettikleri gibi, kurtuluş için, yâni ebedi cennet ve Allah rızasına kavuşmak için Tevrat yeterli olsaydı; Tevrat'ı bu yerli müsteşriklerden çok daha iyi bilen İbnul-Heyyebân, neden Hz. Muhammed (s.a.s)'i aramaya, ona teslim olmaya gidiyor? Hem bu zavallılar, Allah'ın yaptığını -hâşâ- O'ndan daha mi iyi biliyorlar ki, bu hezeyanları savunuyorlar? Modern şirkin çirkin temsilcileri...
Meseleyi biraz daha daraltırsak, bu iki cereyana, aksiyon (tebliğ) ve reaksiyon (işkence) diyebiliriz herhâlde. Zira birincisinde bir hareket, bir eylem; öbüründe ise bu hareket ve eylemi durdurma çabası mevcuttur.
800 öğeden 511 ile 520 arasındakiler gösteriliyor.