En Eski İslami Yenilenme: Makaleler 1 kitaplarını, en eski İslami Yenilenme: Makaleler 1 sözleri ve alıntılarını, en eski İslami Yenilenme: Makaleler 1 yazarlarını, en eski İslami Yenilenme: Makaleler 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Toplumun sıradan üyeleri ile onların dini-ahlâki önderleri arasındaki mesafe, İslam'ın sosyal ve siyasî eşitlikçiliğinin yerine gelebilmesi için en aza indirilmek zorundadır.
〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰
Kur'an'a göre bu dünyada (şu veya bu açıdan) başta / önde bulunmak ebediyen devam etmez. Çünkü iktidarda ve refah içinde bulunan insanlar er veya geç takvayı kaybederler ve 'yeryüzünü bozmaya, fesad çıkarmaya' başlarlar; böylece de onların sahneden kalkmaları kaçınılmaz olur.
〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰
" Miras aldıkları önyargılardan başka, Batılıların Peygamber'i anlamadaki zorlukları onun Mekkeli ve Medineli kariyerini iki ayrı -esasında tamamen bağlantısız- dönem olarak görmelerinden kaynaklanmaktadır. Mekke döneminde o, Batılı yazarlara göre gerçek anlamda ilham alan bir şahsiyet; acı çeken ve ezilen bir peygamber olarak görünmektedir. Bu durumda o İsa'nın Hıristiyan imajını çağrıştırmaktadır. Fakat Medine'de o, savaş yapar, kanun koyar, yargılar ve yönetir. Aynı zamanda, birçok hanımla evlenerek Batılıların gözünde sıradan bir insan konumuna gelir. Bu ikili şema, sadece Mekke ve Medine'de aynı içtenlik ve güçle Peygamber'e vahyedilen Kur'an tarafından tekzip edilmekle kalmayıp, Peygamber'in kendisinin ruhsal geçmişine yakından bir göz atmakla da çürütülebilir.
〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰
" Her şeyden önce şu bilinmelidir ki, İslâm modernizmi sekülerizm ile aynı şey değildir. Oldukça çok sayıda Batılı sosyal bilimci, özellikle de siyaset bilimciler, kısmen cahillikten; geniş ölçüde de, şüphem bu yönde, öyle görmek istedikleri için ikisini özdeşleştirmektedirler. Onlar her türlü modernleştirme/ modernleşme çabasının
"Birçok Müslüman düşünürün yaptığı ve böylece de gelişmeyi engellediği bir hata vardır. İçtihat üzerinde o kadar vurguya rağmen, içtihadın yeni problem ve durumlara şamil olup Kur'an ve Sünnet'in ihtiva ettiklerine şamil olmadığı şeklindeki hukuk kaidesi son derece yanlış anlaşılarak ve yorumlanarak Kur'an'ın 'kapsamış olduğu' hiç bir meselede, mesela bir kadının şahitliğinin değeri meselesinde, daha fazla bir şey yapılamayacağı anlamına alınmıştır. Toplumsal durumların aynı kalmayıp değişmeye devam ettiğini anlamak ve kabul etmek durumundayız. Bu sebeple hukuk sadece Kur'an'ın ahlâkı gayeleri ve prensipleri ışığında değil, aynı zamanda toplumsal durumdaki değişme açısından da yorumlanmalıdır. Terk edilemeyecek veya değiştirilemeyecek olan şeyler bizzat Kur'an'ın hedefleri ve prensipleridir. Dahası bunlar toplumsal değişmeyi kontrol etmeli ve yönlendirmelidir; zira aksi takdirde bazı toplumsal değişmeler sağlıklı olmayacaktır."
〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰
Bir insan davranışlarını düzenlemek için kendini mümkün olduğu kadar nesnel şekilde nefis muhasebesine çekse de, hiçbir zaman doğruyu seçtiği hususunda garantisi yoktur. Eğer bu nefis muhasebesi tek başına yeterli olsaydı humanizm mükemmel bir şekilde işle ve böylece "aşkın"a ihtiyaç kalmazdı...