Sözler ve Alıntılar
Weizmann'a göre Yahudi Bürosu'nun yaygınlaştırılması fikri, Herzl programının üçüncü maddesi olan dünya Yahudilerinin desteğinin kazanılması problemine yönelik mükemmel bir çözüm gibi durmaktaydı.
Türklerle yapılan ve ertesi ağustos ayında imzalanan Sevr Antlaşması'nın metni, Balfour Deklarasyonu'nu sağlama bağlıyor ve böylelikle de Siyonist hedefin ifasını garanti için geriye kalan tek şey, Siyonist önerilerin temel programını onaylayan bir manda metninin benimsenmesi oluyordu.
Politik Siyonizm, Yahudi meselesini uluslararası bir sorun hâline getirmeyi ifade eder. Uluslara gidip, "hedefimize ulaşmak için sizin yardımınıza ihtiyacımız var" demek anlamına gelir.
1918 yılı başlarında Hogarth, "Filistin'e Yahudilerin yerleşmesine, Arap nüfusun politik ve ekonomik özgürlüğüyle uygunluk arz ettiği sürece izin verileceğini" ifade etmek suretiyle, Mekke Şerifini rahatlatıyordu. Ardından Şerif, yakın zamanda Filistin'de bir Yahudi devletnin ortaya çıkmaması şartıyla Yahudilerin Arap topraklarına gelişini hoş karşıladı.
Siyonist Komisyon'un en başta gelen politik görevi, Filistin'deki Yahudi topluluğu ile İngiliz otoriteleri arasında bir bağlantı noktası olarak hizmet etmekti.
Balfour Deklarasyonu, Süveyş Kanalı'na yönelik bir tampon bölge oluşturmak veya dünya Yahudilerinin desteğini müttefiklere kazandırmak için İngilizlerin yaptığı planın bir sonucu değildi sadece. Daha ziyade, İngilizlerin ve Siyonistlerin çıkarlarının çakışması hadisesinin, İngiliz desteğini hasıl etmek için Siyonistlerce kullanılması söz konusuydu.
Çoğu Hıristiyan, Kitabı Mukaddes'teki kehanetin, Yahudilerin Filistin'e geri dönüşünü haber verdiği kanaatinde olduğu için Siyonizm'i desteklemiştir. Bununla beraber bir bilginin de vurguladığı gibi, modern Yahudilerin, Kitabı Mukaddes Israil'in Yahudileriyle ne ulusal ne de akit odaklı bir bağlılıkları yoktur ve eğer böyle olsaydı bile, Kitabı Mukaddes'in Babil'den dönüşten başka herhangi bir "geri dönüş" ten bahsettiği oldukça şüphe götürür bir konudur.