En Eski Issız Erkekler Korosu kitaplarını, en eski Issız Erkekler Korosu sözleri ve alıntılarını, en eski Issız Erkekler Korosu yazarlarını, en eski Issız Erkekler Korosu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yüreğim seni çok sevdi'nin Murat'ı hatırına başlamıştım en başta . Ama okudukça okudum . farklı kişiler farklı hikayeler farklı acılar . Tek bir mekan tek bir eğlence . Tek acı aşk değil bunu da anladığım bir kitap . Okudum ve pişman değilim kim ne derse desin . Bu kitap beni acılarımdan utandıran tek kitap .
Sımsıkı sarıldılar birbirlerine. "Dualarım hep seninle olacak" dedi Meryem. "Seni çok sevdiğimi unutma" dedi Meryem. Biliyordu Yusuf. Annesi onu çok sevmese hasretine katlanmayı göze alır mıydı?
Kitap canan tan standartlarına göre gerçekten kötü olsa da okunabilir ve sürükleyici. Ama beni asıl şaşırtan şey kitabın arkasında da bahsedilen erkeklerin de acı çektiği, bunun pek dile getirilmediği ve bu kitapta bu ezilmiş acılı yaralı erkeklerin anlatıldığı temasıydı. erkeklerde acı çeker bu tabi ki doğaldır, hiç bir zaman erkeklerin tamamının canavar olduğunu düşünmedim ama kitaptaki karakterlerin çoğu ne kadar acı çekseler de kendi bencillikleri daha ön plandaydı herhalde. Adı 'bencil erkekler korosu' olsa daha yerinde olurmuş. hemen hemen hiç birine en ufak bir sempati besleyemedim. asıl üzücü olansa bu gibi karakterlerin gerçek hayatta da milyonlarca bulunuyor olması.
Canan Tan'ın hemen hemen her kıtabını okudum ve çok beğeniyorum. Issız Erkekler Korosu diğer kitaplarının aksine daha bi sıradan. Kıtapta geçen tum kahramanları kesit kesit ele alıp olayını akışını durdurması, karakterleri tek tek ve uzun uzun anlatırken onların sıkıcı olduğunu düşündüğüm sıkıntılarını anlatması beni boğdu. Hiç yapmadığım biseyi yaparak bu yazarın kıtabı yarım bıraktım. Yaşananların çoğu bi müziık dınletısı yapılan bi pansiyonun bahçesinde geçiyor. Ve yazar karakterlerın adıyla bi başlık atıp onları anlatırken akıcılığı bozuyor.
Kitabın beğendiğim TEK bi yönü var. O da pansiyon sahıbı olan Recep'in müşterileriyle ahbap oluşu, onlarla yakınen ilgilenmesi, sıkıntılarını kendı derdiymişçesine samimi bi şekılde dınlemesi..
İlerleyen sayfalarda Haşim Artukoğlu adını gördün ve bu ısmı Piraye adlı romanında da kullanmış olması bana ''neden aynı isim 2.bi roman da daha geçiyor'' diye düşündürdü. Bu alışılanın dışında bişey. Haşim Artukoğlu'nun yalnızca Piraye'ye yakıştığını düşünüyorum..
Onu görür görmez doğduğum günden beri tanıyormuşum hissine kapılmamın sıradan bir yanılsama değil, sonrasında yaşayacaklarımızın habercisi olduğunu çok sonra anlayacaktım.
Yazar bu kitabında ezilmiş olan erkeklerin hayatından kesitleri kaleme almış. Okurları birkaç tanıdık yüz karşılayacak Issız Erkekler Korosu kitabında. Piraye'nin Haşim'i, Yüreğim Seni Çok Sevdi'nin Murat'ı ve eskilerin eylemcisi olan Vedat ve Pembe'nin Yusuf'u da bu kitapta. Bütün bu erkekler, Ademoğlu Pansiyonda düzenlenmiş olan fasıl gecesinde okurlarına kalplerini açmayı bekliyorlar. Aşk acılarını, platonik olan aşklarını, Yusuf'un kardeşi Pembe'ye olan bağlılığını ve töre uğruna Yusuf'un katil olmaması için Pembe'nin intihar edişini okuyacaksınız. Fakat bana göre Canan Tan, Issız Erkekler korosu kitabını hiç emek emaresi gütmeden yazmış. Zaten üç romandan ötürü bildiğimiz olay örgülerini tekrar etmiş bu romanında. Tek fark, bu seferki kitabında erkeklerin düşüncesine yoğun bir şekilde yer vermiş.
Canan Tan'ın bu kitabını okumadan önce kesinlikle diğer kitaplarını "bu kitapta geçen karakterlerin asıl hikayelerinin olduğu kitapları" okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Çünkü bu şekilde o hikayelere geri dönüş yapabiliyor ve siz de masadaki yerinizi sağlamlaştırıyorsunuz.
Bir kimse arıyorsa, gözü aradığı şeyden başkasını görmez çokluk, bir türlü bulmayı beceremez, dışarıdan hiçbir şeyi alıp kendi içine aktaramaz, çünkü aklı fikri aradığı şeydedir hep, çünkü bir amacı vardır, çünkü bu amacın büyüsüne kapılmıştır. Aramak, bir amacı olmak demektir. Bulmaksa özgür olmak, dışa açık bulunmak, hiçbir amacı olmamak. Sen, ey saygıdeğer kişi, belki gerçekten arayan birisin, çünkü amacının peşinde koştuğundan hemen gözünün önündeki bazı şeyleri görmüyorsun.''