Issızdakiler, aynı adam tarafından ıssızda bırakılmış iki çocuğun hikayesi..
Hikaye Erdem’ in anne babasının boşanması ile başlıyor. Annesi mutsuzdur, eşi onu aldatmış mutlu yuvaları yıkılmıştır. Erdem tüm bu olanların farkında annesi ile yaşamaktadır. Ta ki o kara geceye kadar… sabah yüzmeye gideceklerinin planını yaparak yattıkları gece depreme uyanırlar. Deprem Erdem' den annesini alıp topal bir bacak ve büyük travmalar bırakır. Depremden haberdar olan baba son kez oğlunu ziyaret eder ama onu hayatında istemez. Baba yeniden evlenmiştir ve bir kızı çocuğu vardır …
Yıllar sonra Babası bir trafik kazasında eşi ile ölür, geriye yalnız üvey kardeş kalır. O üvey kardeş de ölmeliydi tıpkı diğerleri gibi… Erdem’in uzun seneler ayak basamadığı yuvası yalnız onun olmalıydı. Planı uygulamak için anne ve babasının ayrılmadan önce yaşadıkları eve geri döner, kız kardeş Efsun ile tanışır. Efsun da bu evde yaşamaktadır.
Erdem kendine verilmeyen sevginin ilginin Efsun’a verildiğini sanıyordu, oysa ne çok yanılıyordu.
Bilmiyordu ki kimse Efsun’un yerinde olmak istemezdi, bilmiyordu ki Efsun’un da travmaları vardı…
Issızdakiler kurgu olarak çok farklı, depremi yaşadığımız şu günlerde birebir depremzedelerden duydugumuz dinledigimiz olayları kitapta okumak şaşırttı. Yazarın bu kadar detaylı yazabilmesi, kalemi beni kendine hayran bıraktı. Okuyun, okutun