Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İstanbul Sözleri ve Alıntıları

İstanbul sözleri ve alıntılarını, İstanbul kitap alıntılarını, İstanbul en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
".. Bu manzarayı, bitap düşmüş halde, yarı uykulu seyrederken, bu güzelliği farkında olmadan, ne olduğunu bilmediğim bir şarkıyla müziğe döküyoruz ; üstüne oturduğumuz ölü kimdi acaba diye soruyoruz; ince bir dalla bir karınca yuvasını didik didik ediyoruz; bir sürü şeyden söz ediyoruz; ara sıra, " Sahiden İstanbul'da mıyız?" diyoruz birbirimize, sonra hayatın ne kadar kısa ve herşeyin ne kadar boş olduğunu düşünüyoruz; sonra içimizi sevinç dalgaları yokluyor; fakat, hayran olduğumuz manzara karşısında, aslında, elinde sevdiğin kadının elini tutmuyorsan, yeryüzündeki hiçbir güzelliğin tam bir neşe kaynağı olmadığı kanaatine vardık."
Taht uzun süredir aynı kişi tarafından işgal!
Böylece, tahta çıkan her yeni Sultanla umutlar -asla nedensiz değil- tazeleniyor ve bir süre sonra tam bir hayal kırıklığıyla yok oluyordu.
Sayfa 188
Reklam
Göz kör, kulak sağır...
“..., insan her şeyi görmeye çalışırken, sonuçta hiçbir şey göremeyebiliyor.”
Sayfa 38
Kimbilir, kimlere yâr olmuşsun?
Biz yine de İstanbul'a dönüp, gökyüzündeki kuşlar gibi avare avare dolaşalım. Burada en gelip geçici heveslere bile müsaade vardır. İnsan sigarasını Avrupa'da yakıp, külünü Asya'da silkeleyebilir.
Sayfa 59
İstanbul sakinlerine diyor :)
Hiçbir şehir, sakinlerinin doğasını ve felsefesini İstanbul kadar iyi tanıtamaz.
Sayfa 49
"Doğuya özgü kıskançlık,kadınların,cilve ve entrika okulları olarak görülen dükkanlarda hizmet vermesine engel olur."
Reklam
"Aşk ve tütünden sonra,en fakir Türklerin teselli kaynağı,kahvedir."
.. büyük şeyleri anlatmak için arada biraz mesafe olması gerektiği ne kadar doğrudur! Onları iyi hatırlamak için, önce biraz unutmanız gerekir.
“İnsan ruhunda ne gizemli değişimler olabiliyor.”
Sayfa 44
“Boğaz’ın ve Asya’nın göründüğü şahane bir manzaradan sonra kenarında eski, dökük evlerin bulunduğu, girintili çıkıntılı dar sokaklarının hüznüne eşlik edersiniz. Hafif karartılı bir yeşillikten, güneşin ışıklarının vurduğu toz bulutuyla karşılaşılır. Küçük bir gezintiden sonra hayrete düşülür. Gürültülü kalabalıklardan, çıt çıkmayan sessizliklere, o kutsal rüya şehir, rüyalardan uzak kasvetli ve pis şehre geçilir. İstanbul’un nasıl bir şehir olduğunu soranlara cevap vermekte güçlük çekersiniz. İstanbul bambaşka bir dünyadır. Kainatın yaratılmasından önceki kaostur. Güzel bir şehir midir? Muazzam bir şehirdir. Çirkin bir şehir midir? Korkunçtur. Giden gören beğenir mi? Başı döner, sarhoş olur. Peki orada kalmayı tercih eder misiniz? Belli olmaz. İnsan buradan hem heyecan hem hayal kırıklığı yaşamış, hayran kalmış, nefret etmiş, zihni tamamen bulanmış olarak geri döner.”
Sayfa 29 - Edmondo de AmicisKitabı okudu
209 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.