İstanbul Masalı

Mine Soysal

İstanbul Masalı Gönderileri

İstanbul Masalı kitaplarını, İstanbul Masalı sözleri ve alıntılarını, İstanbul Masalı yazarlarını, İstanbul Masalı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Konstantinopolis gelişirken, nüfusu da çoğalıyordu. Mısır'dan getirilen tahıldan yapılan ekmek kentlilere bedava dağıtılıyordu. Giderek artan su gereksinimini karşılamak için sarnıçlar artık yeterli olmuyordu. Daha önce yapılmış olan sukemerlerine, Fatih ve Beyazıt arasını kateden ünlü Valens Sukemeri (bugün Bozdoğan Kemeri) gibi yenileri ekleniyordu. Bu dönemde yapılan su taşıma ve dağıtım sisteminin, kilometrelerce uzaktaki İstranca ve hatta Balkan Dağları'ndan kente kadar ulaştığı biliniyor.
Çemberlitaş
Constantinus, eski kentin mezarlık alanı olan Çemberlitaş'a kendi adıyla anılan büyük bir forum (meydan) yaptırdı. Zemini mermer kaplı, her yanı heykellerle bezeli forumun ortasında, 50 metre yüksekliğinde tek bir sütun üzerine imparatorun heykeli yerleştirildi. Mor renkli porfir taşından yapılmış sütun, Roma'daki Apollon tapınağı'ndan özel getirilmişti.
Reklam
Konstantinopolis'i Roma imparatorluğu'nun yeni başkenti yapan pek çok neden vardı. Kent, tüm deniz ve kara yollarının kesiştiği bir noktadaydı. Roma ordularının Asya'ya sefer yolu üzerindeydi. "Altın Boynuz" Haliç, korunaklı büyük bir limandı. Kentin çevresinde ormanlar, Trakya ve Anadolu yakasında tarım yapılan geniş araziler vardı. Kentin savunma sistemi de son derce güçlü ve yeterliydi. Bütün bu özellikleriyle Konstantinopolis, tüm saldırılara göğüs gererek, yaşamını yüzyıllarca sürdürebilmiş görkemli ve zengin bir kentti.
İstanbul
Başına gelen bunca olay sonucunda parlaklığını yitiren kent, ancak Büyük Constantinus'un imparatorluğu döneminde toparlanabildi. Büyük Constantinus, kentin kaderini bütünüyle değiştirecek, onu dönemin en güzel ve görkemli kentlerinden biri haline getirecekti.
Topkapı Sarayı'nın kurulu olduğu alan, kentin merkezi olan akropolisti. O günlerde Akropolis, tanrı ve tanrıçalar için inşa edilmiş pek çok tapınağın yükseldiği görkemli bir tepeydi.
Romalı yazar Yaşlı Plinius da, Haliç'i "Altın Boynuz" adıyla tanımlamıştı. Haliç'e bu adın verilmesinin nedeni, sularında kaynayan palamut balıklarının pullarının altın gibi parlamasıydı belki de.
Reklam
25 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.