“Açtım kapıyı ama yakmadım lambaları. Yürüdüm cama doğru, tuttum perdeleri çektim kenara. İstanbul tüm güzelliğinle gir içeri dedim. Dertleşelim seninle bu gece. Anlat bana sakladığın nice sevdaları. Aşk acı çekmek mi? Bil ki ben acı çekiyorum İstanbul. Sen hiç âşık oldun mu İstanbul? Bilirsin sen aşkı. Nice âşıkları saklamadın mı kuytu köşelerinde? Al beni de koynuna, sakla kem gözlerden. Halel gelmesin sevgime. Ortandan geçen denize söyle, getirsin kadınımı okyanus ötesinden. Bulsun onu, alsın dalgalarının arasına incitmeden, sarsın lakin ıslatmasın, sarsın lakin üşütmesin, getirsin lakin çok geç kalmadan.”
Mehmet Emin Güneş’in İstanbul Seni Affediyorum adlı kitabı sonuna dek merak uyandıran, sürükleyici bir roman. Hayatıyla ilgili sarsıcı bir sırrı öğrenen Deniz’in İstanbul’un tekkelerini, mevlevihanelerini, camilerini, kısacası İstanbul’un kültürel ve aşk dolu ruhunu gezerken, nice hikâyeler gizleyen bu yorgun şehirde kimliğini arama yolculuğu ve bu yolculuğu satırlarında incelikle işleyen bir kitap.
Yazarın en önemli maharetiyse, ana karakterine tutunacak tek dal olarak aşkı sunması ve bu dalı sunarken beşeri aşk kadar ilahi aşkı da ön plana çıkarması. Böylelikle okurunu tekdüze bir hikâyeden sakınabilen, Deniz’in yolculuğuna felsefi bir boyut da katabilen Mehmet Emin Güneş, İstanbul Seni Affediyorum’un İstanbul temalı diğer romanlar arasında güçlü bir yer edinmesini sağlıyor.
İlk sayfasından itibaren etkileyici bir roman olan İstanbul Seni Affediyorum sizi sırlarla, tarihle, kehanetle, dostlukla ve elbette aşkla örülü unutulmaz bir yolculuğa davet ediyor.
Başka bir İstanbul’a tanıklık etmenin büyüsüne hazır mısınız?
