İstiklal Mahkemesi Hatıraları

Kılıç Ali

Sayfa Sayısına Göre İstiklal Mahkemesi Hatıraları Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre İstiklal Mahkemesi Hatıraları sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre İstiklal Mahkemesi Hatıraları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnkılap kurtları,her nevi haşere; milletin kurtuluşunu engellemeye, inkılabın aleyhindeki harekata hakim olmaya çalışıyorlardı. Hatta, en acısı, içimizde güya dava yoldaşlığı yapanlardan bir kısmının da dahil olduğu bir Halifecilik, bir Padişahçılık ruhu, zaman zaman canlanıyordu.
Birinci Dünya Harbi'nin sonuna doğru memleketin kurtulacağından ümitlerini kesip Avrupa'ya kaçan bazıları Gazi Mustafa Kemal memleketi kurtardıktan sonra, hariçte tekrar birer kahraman tavrı takınmışlar, Anadolu'ya girmek, yeniden hükümet işlerine karışarak hatta iktidarı tekrar ele geçirmek sevdasına düşmüşlerdi.
Reklam
Bu zihniyet bitmez
İstiklal Mahkemeleri'ndeki tecrübelerimiz bize göstermiştir ki, saltanatçı, hilafetçi zihniyetinde bulunanlarla bu zihniyetin timsali olmak esasını taşıyanlar Ankara merkezine karşı daima hınçlıdırlar.
İzmir suikast girişimi sonrası Gazi'nin manifestosu
İkametgâhlarının (Naim Palas- İzmir) önünü halk hıncahınç doldurmuştu. Bazı zevat Gazi'nin ıçki içtiğini halktan gizlemek maksadıyla kapıları ve pencerelerin kepenklerini kapatmışlardı. Gazi bunu görünce hiddetle: "Benim milletimde gizli yaptığım hiçbir işim yoktur! Her şeyi milletimin gözü önünde yaparım. Derhal kapıları açınız!" diye emir buyurdular.
Gazi'nin büyük meziyetlerinden biri de gammazlığa,dedikodulara kıymet ve ehemmiyet vermemesi ve böyle bir harekete müsamaha göstermemesi idi.
Kazım Karabekir Paşa'yı isticvap ediyorduk. Kendisine: "- Atatürk'e karşı muhabbetle bağlı olduğunuzu biliyorduk. Ne oldu da işi ayrılığa, nihayet yüksek şahsiyetinizi bu çirkin hadiselere karıştırmaya kadar götürdünüz? Bunun sebebi ne idi? İzah eder misiniz?' dediğimiz zaman, Paşa, bir müddet tereddütten sonra: " - Buna sebep, sonradan aramıza giren inkılap kurtlan olmuştur" diye cevap verdi. Kazım Karabekir isim tasrih etmek istememişti. Israr ettik: " - İfadeleriniz tarihi bir vesika olacaktır. İsim tasrih ediniz."diye rica ettik. Cevaben bir iki isim tasrihle şunları ilave etmişti: " - Her inkılapta olduğu gibi ilk zamanlar beraber çalışanlar, sonradan, maksat hasıl olduktan sonra, araya giren bu gibi tufeyliler yüzünden parçalanırlar. Lozan Sulhuna kadar elele çalışan arkadaşlar arasında o tarihten sonra bir iftirak (ayrılık) başladı. İlk ihtilaf Rauf Bey ile İsmet Paşa arasında oldu. İçimize öyle çehreler karıştı ki ne Gazi, ne de İsmet Paşalar nezdinde eski arkadaşları eski yola sevketmek imkanı kalmadı. Her gün üzerimize hücumlarla saldırıldı: Sanki biz cahil kafalı softalardan daha mutaassıp imişiz. Gazetelerde aleyhimizde yazılmadık hezeyan bırakmadılar!"
Sayfa 100
Reklam