İşyerinde psikolojik taciz (mobbing) kavramı, ilk defa 1980’Ii yılların sonunda İsveç’te yaşayan Alman endüstri psikologu Heinz Leyman tarafından tanımlanmıştır. 1990’lı yıllarla birlikte özellikle Avrupa’da ve daha sonra tüm dünyada, üzerinde ciddi çalışmaların yapılmaya başlandığı “işyerinde psikolojik taciz” ve buna bağlı işten ayrılmalar, yani “mobbing” olgusu çok büyük bir problem olarak gün geçtikçe yayılmakta ve mobbingle mücadele konusu, giderek önem kazanmaktadır. Son yıllarda pek çok ülkede, mobbingle ilgili araştırmaların yoğunluk kazandığı görülmektedir. Bu araştırmalar, mobbing olgusunun ne denli ciddi boyutlara ulaştığının gözler önüne sermektedir.
Ancak, insanın insana verdiği ıstırap, insan doğasına, dini ve toplumsal değerlere aykırılığı nedeniyle, çoğu zaman gizlenir ve gizlendiği yerde, sinsi bir örtünün altında, o birey için sürekli bir yaşam dramına dönüşür.
İskandinav ülkelerinde mobbing, doğrudan bir suç olarak yasalarda yer almaktadır. Bu ülkeler arasında mobbing konusunda en büyük ilerlemelerin kaydedildiği ülke, İsveç’tir. İsveç’te “işyerlerinde taciz”, 1994’de yayınlanan İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı yasasıyla bir suç olarak tanınmaktadır6. Finlandiya’da 2000 yılında yürürlüğe giren İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı yasasına fiziksel şiddet yanında psikolojik şiddet de dahil edilmiştir. Danimarka’da 2004 yılında hazırlanan yasa tasarısına, psikolojik taciz sonucunda ortaya çıkan psikolojik rahatsızlıklara ilişkin önlemler de eklenmiştir
Oysa mobbing, bir örgütün başan düzeyini koruyabilmesi için gerekli olan etkinliklerini zayıflatan ve güçlenmesini engelleyen, çözümlenmesi mümkün olmayan kalıcı sorunlar yaratan ve ödenmesi gereken bedeli son derece ağır olan bir olgudur. Bedel o kadar ağırdır ki örgüt, bunu kendi hayatıyla ödemek zorunda kalabilir.
Fransız Hukukunda, 17 Ocak 2002 tarihli Yasa, Ceza Kanununa da bir madde ekleyerek, psikolojik tacizi cezai yaptırıma tabi kılmıştır. Fransız Ceza Kanununun m.222- 33-2 hükmüne göre, başkalarına psikolojik (moral) tacizde bulunanlar hakkında bir yıl hapis ve 15.000 Euro para cezası uygulanır
Ülkemizde, İş Kanunu’nda sadece henüz cinsel tacize uğrayanların dahi, genellikle yaşadıkları büyük acılara rağmen utandıkları veya suçu kanıtlayamama korkusu yaşadıkları için haklarını aramadıkları/arayamadıkları düşünülürse, mobbingle mücadele çalışmalarının yapılabilmesi, kabul edilmek istenmese de çok zordur.