Sonra merak ediyorum, günlerimizin çoğunu unuttuğumuz şeyleri hatırlamaya çalışarak mı geçiriyoruz? Zamanımızın çoğunu hayatımıza doğru koşarak ya da ondan kaçarak mı geçiriyoruz? Bilmiyorum.
Programların yüzde doksan dokuzunda iyi adamlar kazanıyor, ama bu doğru değil. Demek istediğim, bunu kabullenmeliyiz. Gerçek hayatta daima pislikler kazanır. Bütün kızları, parayı, her şeyi.
Merhametsiz bir adaleti vardı. Yargıları zalimdi. Bizim iyiliğimiz için gereğinden fazla sertti. Ellerinde kir, cebinde para ve koltukaltlarında ter vardı.
Gençler, güzeller ve beş para etmezler. Onlara genellikle kötü davranan sert erkekleri severler. Sanırım bu kadınların da bir kısmı sadece insan. Bazen en az bizim kadar gerizekalılar. Kötüyü sevme eğilimleri var.
İlk kitaba göre daha çok beğendim diyebilirim…
Rube Wolfe ve Cameron Wolfe kardeşlerin birlikte verdiği mücadeleyi konu almış…
Bir olmak, birlik olmak ve kardeş olmak…
Oldukça kolay okunabilir, hatta okurken sanki bir film izliyormuş hissi veren bir kitap oldu bende…