İyi Bir Hikaye
Ercan Başerİyi Bir Hikaye Sözleri ve Alıntıları
İyi Bir Hikaye sözleri ve alıntılarını, İyi Bir Hikaye kitap alıntılarını, İyi Bir Hikaye en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Acınası bir darbeydi o. Bir gün uyandık ve inandığımız her şeyin üzerinden tanklar geçmişti.”s.50
Yeterince uzun bakabilirsen her şey ilginç olabilir, demişti Falubert.
Sayfa 104Kitabı okudu
Yazma cesaretiyle güzel bir kadına kur yapma cesareti, yoğunluk olarak birbirine hiç benzemese de, cesaretin kaynağı ve hüsranla sonuçlanacak bir girişimin vereceği hayal kırıklığının yürekteki o dayanılmaz burulması açısından ikiz kardeş gibiydiler.
Sayfa 98Kitabı okudu
“Kimse bahsetmek istemese de zor iştir ihtiyarlık.”
Sayfa 19Kitabı okudu
Quignard'ın sözü geliyor aklıma:
Her düş, sütsüz kalınca geri çağrılan anne memesidir.
Sayfa 188Kitabı okudu
"İyi bir hikâye, her şeydir sevgili çocuğum. Her şey.
"Bazen bir ağaçtır, bazen karınca, bazen yolda karşılaşmadığın bir dosttur, bazen hiç kavuşamadığın sevgili.”s.183
Sayfa 183Kitabı okudu
Evet, beni seviyordu, hem de olduğum gibi. Ya ben?.. Ben de onu seviyordum tabii; olduğu gibi.... Aslında olduğundam çok daha azına razıydım. Çünkü o hayal ettiğimden çok daha fazlasıydı.
Sayfa 185 - Alakarga YayınlarıKitabı okudu
Eğer diğer anlamda soruyorsan ucuz edebiyat dışında yazarlıkta para yoktur. Edebiyat sefalet içinde ölmüş yazar hikâyeleriyle doludur.
Sayfa 131Kitabı okudu
“Yazmak” dedi “Kefaretini ödemeden yapabileceğin bir iş değil.”
Sayfa 87Kitabı okudu
Bazen, hayatı anlamanın iyi bir hikâyeden
başka hiçbir yolu yoktur.
“Yazmak, yaşamlarımıza açılmış bir pencereydi, biraz temiz havanın ne kadar iyi geldiğini anlatamam.”
Sayfa 81Kitabı okudu
“Neyse ki öyküler beni sakinleştiriyordu, en çok da Sait Faik…”
Sayfa 72Kitabı okudu
O gün başıma gelenler, edebiyatla şehvetin gizemli ilişkisinden kaynaklı olabilir miydi? Değerli sözcüklerini bozuk bir musluk gibi püskürtmeye çalışan yazarlar, kıymetli genlerini bir an önce fışkırtmak isteyen şehvet düşkünlerine benzemiyor muydu? Belki de bu yüzden yazmak en çok kadınlara yakışıyordu; sözcükleri doğurmaya çalışanlara... Edebiyat ve şehvet... ikisinin de insan ruhunun açıklaması mümkün olmayan derinliklerindeki bir kaynaktan beslendiğini sezmiştim ama kara sevdanın dipsiz kuyusuna düştüklerini bilmeyen zavallı aşıklar gibi, edebiyatın karanlık zindanında tutsak edildiğimin farkında değildim henüz.
Sayfa 62Kitabı okudu
Yazının sırrını keşfetmiştim, yalan yazmamak
Sayfa 150Kitabı okudu
Yeterince uzun bakabilirsen her şey ilginç olabilir.
Sayfa 104Kitabı okudu