"'O kadar çok param var ki,' dedi Bay Herbert. 'Ölmem için hiçbir neden yok.'
Kendini yatağa attı. Tıpkı bir aslan gibi horlayarak günlerce, günlerce uyudu; aradan o kadar çok gün geçmişti ki insanlar onu beklemekten bıktılar. Karınlarını doyurmak için yengeçleri kumdan çıkarmaları gerekti. Catarino'nun yeni plakları öylesine eskimişti ki artık hiç kimse onları gözyaşı dökmeden dinleyemez olmuş, o da lokali kapatmak zorunda kalmıştı.
Bay Herbert'in uykuya yatmasından uzun zaman sonra rahip, ihtiyar Jacop'un kapısını çaldı. Ev içeriden kapatılmıştı. Bu nedenle uyuyan adamın nefesi içerideki havayı giderek tüketmişti, eşyalar ağırlıklarını kaybeder olmuşlar, bazıları boşlukta yüzmeye başlamıştı."