Hem zaten karşımdaki kafayı, ruhu yakından tanıyorum. Anlattıklarımdan mikrop kapmayacak kadar sağlam bir ruh bu... Kimselere benzemeyen, eşsiz bir ruh.
Ruhunuz uyuyor daha. Onu uyandıracak sarsıntı olmamış. Sanıyorsunuz ki bütün yaşam şimdiye kadar gençlik yıllarınızın geçip gittigi gibi sakin sakin akıp geçecek. Gözleriniz, kulaklarınız tıkalı olarak kendinizi akıntıya bırakmışsınız; ne sulardan yükselen
kayaları görüyorsunuz ne de bu kayaların dibinde kaynayan buruntular duyabiliyorsunuz.
Yazık!" dedi ve içini çekip konuşmayı kesti. Sonra, "Hayat hep böyledir," diye konuşmasını sürdürdü, "hoşuna giden bir yere yerleşir yerleşmez bir ses sana kalkıp oradan gitmen gerektiğini söyler çünkü dinlenme süren dolmuştur."