Bir işçi ihtiyarladı, ya da bir kaza geçirdi mi, bu sefer de eskimiş bir makine gibi çöplüğe atılıverirdi. Yaşamlarını böyle, insan onuruyla uzak yakın hiçbir ilişkisi olmayan bir sonla bitiren bu gibilerini çok gördüm.
Yiyeceğin değerini gerçek anlamıyla sadece kıtlıktan çıkmış olanlar bilir; tatlı suyun ne demek olduğunu yalnız denizcilerle çölde yaşayanlar bilebilir. Uzun zaman yaşamadığı şeylerin anlamını da çocuk imgelemiyle ancak bir çocuk kavrayabilir.
İnsan demirden bir tarifeye göre ödüyor her şeyi; her bir gücü bir zayıflık dengeliyor; her çıkışın bir inişi oluyor; hayal gücü ürünü bir tanrısal anın karşılığında, insanın sürüngenler gibi çamura bulandığı bir an oluyor.
Ne var ki insanlar içkiyi, alkolün bedende yaratacağı etki için içmez. İçkide aranılan onun beyin üzerinde yapacağı etkidir; eğer bu etki kendini beden üzerinde gösterirse, o zaman yazık olur o bedene.